Bir ıslık sesi dışarıda
Seni bana çağırıyor adeta.
İlk olarak ıslık çalmayı benden öğrenmiştin,
İlk olarak acı çekmeyi bana öğretmiştin.
Ve sevmeyi, umursanmamayı, sessiz kalmayı,
Bağlanmamayı kaybetme korkusundan,
Çığlık atmayı boşluğa umutsuzluktan.
Uslansana, acım benim, dinlenip dursana artık.
Akşam gelse derdin hep; geldi bile Akşam; bak, işte:
Bütün kenti kapkara örtüsüyle sarar karanlık,
Kimine kaygı salmış, kimineyse mut getirmiş de.
Ölümlü kalabalık, dışardaki pis kalabalık
Devamını Oku
Akşam gelse derdin hep; geldi bile Akşam; bak, işte:
Bütün kenti kapkara örtüsüyle sarar karanlık,
Kimine kaygı salmış, kimineyse mut getirmiş de.
Ölümlü kalabalık, dışardaki pis kalabalık