Nedir söylemediğin
Bungun bir tanrı gibi
Hep bakıp, bazen mırıldanarak
Oyalanıp tenhalarda, kahırlarda
Upuzun notalarla keskin
En çok kendi kabına kıyan
Kendinden seyrek üflendiğin
Dökülmek gerek bazen
Yapay harflere girmelisin
Yazılır mı baskın harflerin
Tarihten çok öncelerin kalıtımı
İlk sazlar, bükülmüş dudaklar olup
İlk temalar, âdemin yoklukları mıymış?
İstersen güzyasına kanıtlar getir
Kalplere yaraşan hüzün müdür?
Tanrı da bir Eylül şairi midir?
Gülmemeye inanmam
Fıstık demez misin bazen
Dudak çizilmemiş kuşlar gibi
Bir bulut cimcimesine de olsa
Yersiz yurtsuzluktan karamsar bir rüzgâr
Ya da emektar bir mızıka gibi
Daha kirli olan, daha içli midir?
Velev ki yalnızlık Simurg kuşudur
Yine de vakit allegro çalınabilir
Gömüler, güzelim şarkılar çağırır
Hüzünlerden sal kendini
Kayıt Tarihi : 30.10.2020 20:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!