ISLAK TERENNÜM
Sene-i devriyesi, yine aynı yerdeyim
Yine bir akşam üstü yine eylül bir pazar
Aynı gün aynı saat ve aynı kederdeyim
Ne söz kifayet eder ne de bir kalem yazar
Gelmesen de gelirim, her sene aynı günde
düşen güreşçi gibi azmimi bileyerek
Ellerim duadayken beni yıkmaz bu künde
Muti kul saflığıyla vuslatı dileyerek
Ergen çocuk misali, tutuyorum sözümü
Hava açık olsa da, pus olsa da fark etmez
gözü kara tayfunlar korkutamaz gözümü
Nuh'un tufanı kopsa, azmime gücü yetmez
Ahmak ıslatan yağmur üzerime kül gibi
yağıyorken terleten sam yelleri esiyor
ahdinde durmamanın benmişim müssebi
Gözlerim yanıyorken sinem buza kesiyor
Maşukanın hasleti, görünmezde koşmaktır
Aşk ki bazen Yunus'a Yunus'u arattırır
Asıl, asil maharet, tükendikçe coşmaktır
Dervişe özü için dünyayı tarattırır
Mihr-i, kıstası vardır, mihrace olsak bile
Aşkın tüzüğü: mihra, güle şebnem olmaktır
Ne büyük bir ödüldür, gönle konulan çile
Yegâne iş sevgiyle bütün bütün dolmaktır
Lütuf, sevgi, aşk, şefkat, insanı nura bezer
Kalp, gönül ve süveyda, konuşur aynı dili
Bunlardan mahrumları, kendi içinde ezer
ben cemale aşığım cana değil sevgili
Tdks
Mihr : müslüman bir erkeğinnikâh esnasında eşine vermeyikabul ettiği mal veya para
Mihrace : Hİndistan'da tavadan daha büyük hükümdara verilen ünvan.
Mihra (Mihriban) : güler yüzlü, sevgi dolu, Candan dost
Not: şiirimde hiç kimseye hiç bir yere gönderme yoktur. Şair olmamakla birlikte, şairlerin gayesi yan yana gelmemiş sözcükleri bir araya getirmektir.
Suphi Sekü
Kayıt Tarihi : 23.9.2025 00:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!