Çiçeklerle donatılı bir küre hazırladım şanına, çık gel çürümüş kafeslerinden
Mor dağlarıma aşkın yağmurları yağıyor, sevdanın suları akıyor derelerimden
Derin bir iç sızısı olsun seni düşünmek, mucizevî düşler hazırladım renklerden
Sevişelim sevginin kıl çadırında, seviler dökülsün sonsuza dek kadın teninden
Karşılığını bulamamış bir sevinin korkak yangınlarından kaçıyorum, peşimde bir ihbar çığlığı. Kendimden hayata dökülüşlerin tanık sehpasında aşk, ben kaynağından sızarak içten içe tükenen bir sevginin hüzün masalarında yine aşka kadeh kaldırıyor, yine o yüzyıllık alışkanlığım olan aşkı kemik kadehlerden içiyorum.
Yıllar bir gözyaşı olup da kaymış
Nurlu ihtiyarın yanaklarında.
Yapraktan saçını yerlere yaymış,
Sonbahar ağlıyor ayaklarında.
Süzüyor ufukta bir kızıl yeri,
İçi karanlıkla dolu gözleri;
Devamını Oku
Nurlu ihtiyarın yanaklarında.
Yapraktan saçını yerlere yaymış,
Sonbahar ağlıyor ayaklarında.
Süzüyor ufukta bir kızıl yeri,
İçi karanlıkla dolu gözleri;