Dün gece seni aradım mutluluk,
Islak mısralarımda
Ellerimde donmuş meşalelerle,
Buz tutmuş yollarda.
Gözümden damlayan nihayet yaş;
İnce ince kalbime sızar.
Söndürür mü bu ateşi?
Eskimiş gaz lambalarını
Alın sırtımdan, alın bu yükleri…
Taşan ırmaklara bıraktım ben düşlerimi.
Susun artık, susun.
Kelimeleriniz canımı yakıyor.
Yarım kaldı sevinçlerim;
Yasak cümleler yüzünden,
Söylenmemesi gereken yerde ağızlardan kaçan ayrılıklar yüzünden…
Dön geriye, dön bir bak…
Ne katmış sana hüzünler?
Ya da senden neler almış,
Neler götürmüş o gözler?
Ben, susuyorum sadece,
Ağızlardan kaçan küfürlere inat…
Ben, susuyorum sadece,
Hayatın oyunlarına katılarak…
Ağzımdan kaçacak olan nefreti tutuyorum;
Susuyorum…
Kalpleri kırmamak için kendimi tutuyorum;
Susuyorum…
Benliğimi bulmak için gidiyorum;
Ve susuyorum, ağlamamak için susuyorum…
Kaçmaktan yoruldum aslında,
Ne çare?
Koşmam gerek daha da hızla…
Kalbim, bak neler istiyorlar bizden.
Canımızı, mutluluklarımızı…
Birer birer sönüyor mumlar,
Ateş bile dayanmıyor bu soğuğa…
Bekliyorum, belki masal olur diye…
Mucize gelir değneğin ucundan;
Masal peri masalına döner belki de…
Teker teker içtiğim acılarımdı.
Geçtim karşıya ve yaktım gemileri…
Anlayın beni,
Hiç olmazsa anlamaya çalışın.
Dönüş yolu yok ki bunun,
ARKAMDAN İSTEDİĞİNİZ KADAR BAĞIRIN…
Kayıt Tarihi : 25.6.2008 17:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
DUYGULARINIZI ÇOK GÜZEL İFADE ETMİŞSİNİZ
TÜM YORUMLAR (3)