Bak yine akşam oluyor, hatıraların seni soracak… Bu sefer ne yalan söyleyeceğim onlara? Bu akşam yine ağlayacaklar; nasıl, nasıl susturacağım onları söylesene nasıl! ?
Beni bırakıp gittiğin günü hatırlıyor musun? Beni parçalayıp, yakıp gittiğin günü... Ben hiç unutmuyorum şafağıma sapladığın o soğuk sesli kurşunu, unutamıyorum.
Allah’ım ne çaresizdim, çareler içinde çaresizdim. Biçare olarak seni görüyordum, ama gururum... O ne olacak peki?
Sen gittiğinden beri hiç uyumuyorum, gözlerim sensizliğinin o vicdansız kızarıklığına bürünüyor, dünyam her geçen gün kararıyor.
Meğer ne kurşunmuş bana sapladığın...
Sevgilim, bir günün ortası şimdi
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Devamını Oku
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta