Islak çakıl taşları ürperirken sularda,
Dalgalar ortasında martılar çığlık atar.
Anılar canlanırken bir anlık duygularda,
Bir deniz sahilinde bakır renkli gün batar...
Islak çakıl taşları ürperirken sularda.
Katıksız duyguların dışa vurduğu anda,
Gecenin ayazında dolunay nöbet tutar.
Kuytularda rüzgârın uyuduğu zamanda,
Ufka doğru süzülür bulutlar katar katar,
Katıksız duyguların dışa vurduğu anda.
Aylak yaz yağmurunda gökkuşağı uçarken,
Öğlenin kırıntısı pencerenin telinde...
Başı dumanlı dağlar duvağını açarken,
Yaylaların yeşili boz kayanın dilinde,
Aylak yaz yağmurunda gökkuşağı uçarken.
Akşamın alacası yitik renkten sayılmaz,
Sonu gelmez hislerin hikayesi başkadır.
Yer altı yaşamının çilesi pek duyulmaz...
Başı dönen girdabın şikayeti aşkadır,
Akşamın alacası yitik renkten sayılmaz.
Denizin mavisini yudumlarken kuğular,
Ay ışığı altında ırmaklar çağlamada.
Çiğ düşen yapraklardan yükselirken buğular,
Mor dağın dik yamacı göğsünü dağlamada...
Denizin mavisini yudumlarken kuğular.
Kayıt Tarihi : 3.2.2010 18:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!