Akan kan bir göl oluşturdu,
"Bu ne?" dedi İskender,
"Bu Muhammed" diye seslenildi gökyüzünden,
Ya da gökyüzüne "bu Muhammed" dendi.
Sonra yeni bir sayfa açıldı,
Gözlerdeki perdeler kaldırıldı,
Karşıda koskocaman bir duvar,
Ve arkasında Yecüc-Mecüc denen kuruntular.
Beyin ülkesini işgal ederlerken hepsi
Bir yandan bir şeyler karalamaya çalışıyorsun,
Nafile oysa, çünkü bir şeyler tam olmayacak,
Ya da belki de tamlık diye bir şey yoktur.
Meçhul bir şair bir Safran'a hitap ediyor,
Etrafta çeşitli isimler, mesela William gibi,
Önde bir ayna duruyor,
İskender hikayesinden esinlenilmiş.
Altta bir yazı, Yunanca, Aristoteles,
Her şey sahte, ve her şey gerçek,
Yanda anlamsız bir pencere,
Ve gökyüzünde anlamsız bir güneş.
Ve yine işte bu kadar anlamsızlık ortasında,
Huzur verici gözüken bu kaotik savaş meydanında,
Üstünde "Muhammed" yazan bir mektup bulunur,
Mektupta yazılanlarsa, bir o kadar anlamsızdır yine:
"Gerçekten de haklısın, yitirmişim aklımı,
Bana akılsız diyen akıllılar haklı mı?
İskender'in aynası, hayatımın aynısı,
Bir Safran'ın içinde yalanlar yansıması."
Kayıt Tarihi : 7.9.2022 20:56:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Muhammed Leyla](https://www.antoloji.com/i/siir/2022/09/07/iskender-in-aynasi-3.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!