Canım benim,
Bilirim sen uykusuzluğa dayanamazsın,
Dört ayaklı tahta iskemlede,
İki saat oturamazsın,
Gözlerin bağlı.
Ellerin kelepçeli arkadan,
Ben yaşadım bunları.
Bir hafta uykusuz tutuldum,
Dört ayaklı tahta iskemlede,
Dört gece dört gündüz oturtuldum,
Hem de ellerim kelepçeli arkadan.
Gözlerim bağlı,
Haberim yoktu zamandan.
İki parmak ucundan,
Dayadılar soğuk beton duvarlara,
İki parmak dayamaz,
Koca gövdeyi.
Elbet dermansız kalıp düştüm,
Ellerim yapıştı yere.
Ezdiler ellerimi ökçeleri ile.
Ses verdim.
Ses verdim taş duvarlara,
Verdiğim ses gitmez,
Yankılanmaz uzak diyarlara,
Çarptı geri geldi çelik betonlara.
Bu duvarları yapanlar,
Demir kapıları kapatanlar,
Hesaplamışlar bunları.
Ben bunları bilerek,
Birazda gülerek,
Ana avrat söverek,
Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye, diyerek,
Direndim bunlara.
Şimdi bunları söylemesi kolay,
Yaşamak değil elbet.
Tüm bu işkencelere sebep,
Emperyalizme köle olmayalım diyedir.
Oysa bunu söylemiş bizden evvelkiler,
Ya Bağımsızlık Ya Ölüm, diye,
Şimdi ne diye,
Yeniden yaşıyoruz bunları?
Çünkü, bitmedi sömürü çağı,
Hala paylaşılamıyor ekmek,
Beş paraya pazarlanıyor emek,
Bunları söyleyebilmek için
Yürek gerek.
Uykusuzluğu ve dört ayaklı tahta iskemlede,
Dört gece, dört gündüz,
Gözlerin bağlı,
Ellerin kelepçeli oturmayı,
Göze alabilmek gerek.
7.9.2010 / AYVALIK
Sami GökKayıt Tarihi : 1.10.2012 02:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
12 Eylül 1880 Amerikan planlı askeri darbede bende içeri düştüm.Onun öyküsüdür bu şiir.
![Sami Gök](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/10/01/iskenceye-dair.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!