Iskalanmış Bir Bahar Aşkı Şiiri - Yorumlar

Muhammet Ali Yağız
5

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Ankara’ya geleli birkaç gün olmuştu. Bir yada iki bahçeye dalmışız.Hasılat muhtelif; kayısı.çağla,can eriği,yeşil soğan. Tombik Fiko dan daha dayak da yememiştik soğanlar için. Kirli havasına,klorlu suyuna,yukarı mahalle ile taş savaşına,ilik oynamaya yeni alışıyordum. Birkaç sokak dışında fena halde devrimciydi Ak tepe. Ben duvarların yalancısıyım, çocukları ilgilendirmez sağcısı solcusu

Okullar açılmış,öğrenciler hep bir ağızdan bağırıyor“Türküm.... çalışkanım”.. ama ben ikisi de değilim.Epey bir süre iki göz iki çeşme kaçıp eve geliyorum.Hem okulu sevmiyorum üstelik sabahçıyım.Leblebi tozu ve rulo pişmaniye okuldaki ilk samimi arkadaşlarım.Bir seferde yemezdim pişmaniyemi,zerresini ziyan etmeden tadını çıkararak.Öyle ki yemesi dakikalar sürerdi bir dirhem şeyin...Leblebi tozu ise veremli gibi öksürtürdü. Pisuvar ile lavaboyu ilk kez okulda görmüş ve ilk kez orda ayırt edemeyip lavaboyu tercih etmiştim.Kolay olduğunu düşünmeyin zor iştir,yedi yaşında, boyunuzun hizasında bir çanağa işemek.

Şampiyonluklar yaşadığım yıldı; sınıflar arası bilgi yarışması sonrası kazandığımız ödül olan çorap ve t-shirt’ü sosyal bilgiler öğretmeninden alıp doğruca maça koşuyorum.İki yada üçüncü maçımız,final oynuyoruz, kaleciyim. Torpilim kaleye yetiyor,her maçta top bir kez geliyor kaleme ve ben her maçta bir gol yiyorum.Ve dünya futbol tarihine geçebilecek olan olay gerçekleşiyor, öğretmenimiz kupa almayı unutuyor,bir nevi taçsız-kupasız kral oluyoruz.O yılın üçüncü ve son şampiyonluk mücadelesi; bir unvan maçı, rakip M. Ali. Muhammet Ali Clay değil sünnetçi Mehmet ali,”sen bunu kızlara hiç göstermedin mi yahu” demişti.İnsan sevdiği kadına öyle şeyler yapmaz demiştim kendi kendime.Göğsümde gururla taşıdığım maşallahım, ağzıma lokum basılarak kazandığım erkeklik unvanım, elimde dünyayı kaymaklı bisküviye çevirecek asam, arabayla sünnet konvoyundayım,maymun edilmişim,hem ortaokul ikinci sınıfta okuyorum,üstelik aşığım sınıfın en hanım kızına.

Sabah akşam sokağının başında nöbetteyim,kim bilir belki görebilirim.Sokağın okula yakın tarafındayım,lahmacuncunun hemen yanında. Tanımıyorum sokağın öte yanında ki hayatları, aşıkta değilim kızlarına, olmak gibi de bir niyetim yok. Evlenseler,çocukları olsa, sonra bende karışsam çoluk çocuğa ve tıpkı yeni yetme aşıklar gibi kaynasa kanım,aha yazıyorum şuraya bu sokağın kızları bir daha aşık edemez beni kendine! Fakat itiraf ediyorum, bu ilk aşkım değildi. Aslında nasıl söyleyeceğim bilemiyorum ama benim ilk aşkım, daha doğrusu en birinci aşkım, dünyanın en platonik aşkı- dünyanın en güzel kadını-dünyanın en bilgili kadını- dünyanın en her şeyi ilkokul öğretmenim.

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta