Iskalamadan yaşamalı hayatı, at terkisinde
Ayazı soğuk karlar yağıyor, dağların zirvesinde
Bir kuş bunalmış, özgürlük bekliyor kafesinde
Umutlarını sırtlanmış hamal, soluksuz nefesinde
Iskalamadan yaşamalı hayatı, en son baharın
Yılların yorgunluğu yansımış yüzüne, bir ihtiyarın
Kum saatinin yivli çukurunda kayboluyorken, umutların
Asfaltın karasında kalıyor acıları, son yolcuların
Iskalamadan yaşamalı hayatı, cümlesine darısı
Şeytanın ihanetini servis yapıyor, garson gece yarısı
Gecenin karanlığı ile boyanırken, güneşin sarısı
Kısmetsiz bir adamı boşuyor, şöhret olmuş karısı
Iskalamadan yaşamalı hayatı, taşımalı arka bahçesine
Gerçek aşkı sıkıştırır yanık yürek, devşirme sevgisine
Fahişenin koynundaki adam, günah yazdı hanesine
Hazırlıksız yakalandı bilmeden, ölümün son sahnesine
Iskalamadan yaşamalı hayatı, tam ortasında
Geçmişin ıslaklığını silmeli, geleceğin havlusunda
Terk edilmiş bir bebek ağlıyor, caminin avlusunda
Kaderin ağlattığı ölümle bağlandı; göbek kordonunda
Iskalamadan yaşamalı hayatı, zaman geçip eriyor
Bir hasta kontak kapatmış hayata, son nefesini veriyor
İpe dolanmış kötülük, yaşamı koparcasına geriyor
Şeytani simalar tüm günahları, neon ışıklarda seriyor
Iskalamadan yaşamalı hayatı, karanlık abis derinliğinde
Ahenkli ambiyansını fark etmeli, okyanus serinliğinde
Şaha kaldırmalı rüzgarını, fırtına öncesi sessizliğinde
Ve tempo tutmalı hayatın, umutlu belirsizliğinde
İsmet Can
Kayıt Tarihi : 25.3.2022 18:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!