Yorgun bir iç sızısı gibi gökten yere inen şarabın tadı.
Ne için geç
Ne için erken
Koşmak, ağzında sinirli bir sözle dağlara koşmak.
Yorgun bir iç sızısı gibi bardaktan elime geçen küflenmiş bir meşenin sertliği.
Bağrımda ölümü ellerimle çekişimin tedirginliği var.
Son bakışımı yine beynimi karıncalaştıran şiirime atacağım.
Ben yine suni teneffüs yaptığım şiirime ağlayacağım.
Boğazımdan aşağı inerken kırmızı ve bordo ve küflenmiş bir meşenin sertliği.
Sevgilim, şiir yazılırken değil bittiğinde acıtır insanı…
Kayıt Tarihi : 20.4.2023 23:37:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikayesi:
2020
![Hıdır Aktaş 2](https://www.antoloji.com/i/siir/2023/04/20/isimsiz3-3.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!