Yaşamı güç kılan saatlerden biriydi belki de. En hakikatli rolleri üstlenerek, riyasız ve bedelsiz yollara düşmenin tam zamanıydı. Kutsallık kadar baki olmalıydı onuru ve gururu. Karmakarışık tonlar kuşatmıştı bedenini. Yığınlar depoluyordu zehrin en acı tadını içine çekerek. Gitmek kadar zordu acıları sarmak. Belki de en dokunaklı küfürleri duymazlıktan gelmek. En dil yakıcı şarapları bir nefeste çekebilmek. Acı bir lokma gibi hatıraları büyütmeden gelirse beklenen an, acılar azalacak sanki.
Kimse gökyüzünü kurşuna dizmiyor. Kimse yıldızları bağrından söke söke koparmıyor. Ama denizlere gökyüzünden kanlar damlıyor. Bu kez hırçın değil. Bu kez kabarmıyor, kükremiyor. Denizler suskun. Denizler an be an batıyor. Çekiliyor içine. Dönüyor kendine. Ya dağlar taşlar. Yalvarırcasına dumanlanıyor. Artık çok geç. Gökyüzü isyanları oynuyor son kez. Elleriyle koparıyor yıldızlarını. Bir bir döküyor denizlerin üzerine. Yakamozlarla parlıyor. Yakamozlar. Çılgın bir gecede ışık saçmak istiyor. İşte o an boşalan bulutların ardından gökkuşağı beliriyor. Denizler kırmızıyı çekip alıyor içinden. Yanıyor. Ateşe düşmüşçesine için için kavruluyor
Dün gece süzülüyordun ayın şavkıyla. Dün gece düşlerin düşmemişti yara bere içinde. Ellerin. Ellerin ne kadarda soğuk. Üşüyorum. Kirpiklerim gözlerime düşüyor. Ve gözlerim deniz. Ve denizler sancılı. Bütün hayallerim sırılsıklam. Feryatlarım tuzlu. Nefesim daralıyor. Koynunda sensizlik çok ağır geliyor. Batıyorum. Kendimle beraber batırıyorum denizleri. Koyun koyuna sürükleniyoruz. Kayboluşumuzun öyküsünü destanlara yazıyorum. Geriye kalan koskoca bir hiç. “Seni Seviyorum” bile diyemiyorum.
Denizler mi gökleri yutmuş. Yoksa gökler mi denizleri kefene sarmış. Bir meçhulde kaybolmuşlar. Ne tabutlar varmış ortada. Nede mezarlar. Ne geriye yas tutacak insanlar. Nede düzenini süren kâinat kalmış.
Adettendir,seven vurulur
Sevilenindir gurur
Sevgi dolu dizgin
Sevgi içten
Sevgi savunmasız
yazarımız bundan sonra bizim bölge gazetesinde de haftalık köşe yazılarına başlamıştır
yazarımıza yeni yazılarında ve düşüncelerini bizlerle paylaştığı içiin ne kadar teşekkür etsek azdır.
teşekkürler. yazılarınıza devam....
azime gürelek beğendiğim bir kalem..
fakat bu öykü den fazla bir şey anlamadım
konu dağınık bütünlük yok...
hoş görünüze sığınarak hocam..
saygılarımla
Ve gözlerim deniz. Ve denizler sancılı. Bütün hayallerim sırılsıklam. Feryatlarım tuzlu. Nefesim daralıyor. Koynunda sensizlik çok ağır geliyor. Batıyorum. Kendimle beraber batırıyorum denizleri. Koyun koyuna sürükleniyoruz. Kayboluşumuzun öyküsünü destanlara yazıyorum. Geriye kalan koskoca bir hiç. “Seni Seviyorum” bile diyemiyorum.
Bazen... iyi ki demedim.. diyor insan...
Pişman oluyor söylediğinde... sanki susmak daha iyi....
'BEN GÖKYÜZÜ SEN DENİZ......
BERABER ÖLÜME GİDERKEN.
HANGİ ŞEHRİ SEÇMİŞİZ.... '
Şehirlerin ne önemi var... ölüme gidiyorsa insan...
Oysa yaşama gidilmeli... her şehir yaşam kokmalı... aşk kokmalı ve aşk güzel olmalı...
Yazını okuyunca bunlar döküldü yüreğimden, yazıverdim...
Güzel ama hüzünlü bir yazı okudum... Kalemini kutluyorum.
Sevgiyle kal
Denizler mi gökleri yutmuş. Yoksa gökler mi denizleri kefene sarmış. Bir meçhulde kaybolmuşlar. Ne tabutlar varmış ortada. Nede mezarlar. Ne geriye yas tutacak insanlar. Nede düzenini süren kâinat kalmış.
çok güzel anlatımlı,,kutluyorum yüreğinizi,,,
sevgili azime ...
sayfana geldiğimde tekrar seni burda bulmak sevindirdi beni....hemde çok
umarım biraz daha pozitif olarak dinlenmiş olarak dönmüşssündür ...ki içimdeki his öyle diyor
kuvvetli bir kalemin var asla vazgeçme yazmaktan yazmanın öbür adı birazda insanın kendisine terapi ........güzel anlamlı şiir ve yazılarını ben kendi adıma takip edeceğim sevgilerle dolu kır çiçekleri bıraktım sayfana
müzeyyen başkır
Kendimi Özledim
—Azime Gürlek’e…
Sıkıldım bu dünyanın, tasasından, kahrından,
Ömür boyu gönlümü, acılarla sözledim.
Sevinçleri dermedim, bir gün bile bağrından,
Sahte gülücüklerle, dertlerimi gizledim.
Direniyorum deyip, ben ben olmaktan çıktım,
Öyle zaman oldu ki tatlı canımdan bıktım.
Ruhumu mengenede kendi elimle sıktım,
Bedenimden çıkarak, tüm dünyayı gözledim.
Sevinmek dedikleri, yüce dağdaki duman,
Doyasıya gülmeye, bulamadım hiç zaman.
Dert yakama yapıştı, bir an vermedi aman,
Yine boynumu büküp, keder ile sızladım.
Bir ben miyim şanssız kul, niye gülmedim niye?
Yaşadığım sevdadan, hüzün oldu bakiye.
Belki gelecek günler, bugünden iyi diye,
Yazısı kara olan, kaderimi nazladım.
Nasibim bile yokmuş, sabah doğan güneşten,
Bir kez vefa görmedim, ne dosttan ne de eşten.
Boğuluyorum artık, bıktım bu keşmekeşten,
Yalnızlık istiyorum, ben kendimi özledim.
18.08.2007
G.
Mustafa Erkenekli
Denizler mi gökleri yutmuş. Yoksa gökler mi denizleri kefene sarmış. Bir meçhulde kaybolmuşlar. Ne tabutlar varmış ortada. Nede mezarlar. Ne geriye yas tutacak insanlar. Nede düzenini süren kâinat kalmış.
Merhaba dost...
Yaşadığımz dünya üzerindeki geleceğimizi o kadar ustaca anlatmışsınız ki...
İnsanlar gün geçtikçe insanlıktan uzaklaşır oldu, bananecilik aldı gidiyor.
Kısaca ne insan kaldı insanlıktan anlayan, ne de dünyanın eski tadı kaldı...
Bu gerçek ve anlamlı yazınızı yürekten kutluyorum...
Dinlenin ve aramıza dönün lütfen....
Sizin gibi gerçek kalemlere ihtiyacı var dünya insanlarının...
Saygı ve selamlarımla...
Orhan ÇAPAN
YAHUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUU!!!!
Bir yağdanlığın yazısını okudum, sen meçhullere gittiğini söylerken, o salak oğlu salak seni alkışlıyor.
Sakın bir aptallık yapayım deme; derdin, problemin hepimizin derdi, problemidir.
Ve bu hayat, hiç kimse için feda edilmeye değmez.
Özeline gereken notu bıraktım.
Aptallık etme!!!
Alkışlıyor vede kutluyorum..Tebrikler şairem tebrikler..
Selamlarımla.Allaha emanet ol..yunus karaçöp
şiirde olduğun kadar nesirdede başarılısın....selam ve sevgiler................
Dün gece süzülüyordun ayın şavkıyla. Dün gece düşlerin düşmemişti yara bere içinde. Ellerin. Ellerin ne kadarda soğuk. Üşüyorum. Kirpiklerim gözlerime düşüyor. Ve gözlerim deniz. Ve denizler sancılı. Bütün hayallerim sırılsıklam. Feryatlarım tuzlu. Nefesim daralıyor. Koynunda sensizlik çok ağır geliyor. Batıyorum. Kendimle beraber batırıyorum denizleri. Koyun koyuna sürükleniyoruz. Kayboluşumuzun öyküsünü destanlara yazıyorum.
harikaaaaaaaaaaa
Bu şiir ile ilgili 25 tane yorum bulunmakta