İsimsiz Mektup
Diyor ki:
Dağlar/taşlar, böcekler duydu,
Yer/Gök, yıldızlar dinledi, ağladı hâlime
Bir Sen işitmiyorsun,
Bir Sana ulaşmıyor feryadım!
Bu kadar zor mu anlamak, beni?
Asırlar olsa da aramızda;
Olsak da ayrı zamanlarda, ayrı yollarda...
Bunu da anlamış değilim ya,
Nereden geliyor bu ayrılık,
Bu derin mesafe?
Çağlar boyutunda, zaman farkı...
Kaçma!
Geçmişin derinliğine gömülüp,
Gizlenme kendinden!
Karadeliklerin kör girdabına çekilsen de,
Yok olamazsın.!
Ne zaman?
Nerede?
Nasıl doğarsın bilemem amma
Böyle kalmaz! Kalamaz yarım...
Kim bilir, belki bir Sevda Çiçeği,
Belki Kardelen olarak zuhur edersin...
Hangi çağ,
Hangi mevsim olur bilinmez amma
Yarım kalmayacak;
Dinecek yaşanmamışlıkların hasreti...
Belki yağmur olup;
Susamış toprağa can olacaksın,
Belki çiy damlası, gül yaprağında...
Belki nehirlerin denizle vuslatı,
Belki karanlık gecenin şafağında;
Beklenen güneş olacaksın!
Belki yanmak düşecek hissene,
Kavrulacaksın sonsuza dek
Fakat
Kaynasa da Cehennem Volkanları Bağrında;
Sıcağını,
Işığını yansıtmanın bahtiyarlığına kanacaksın,
Yandıkça çoğalacaksın..!
Işığın kuşatacak, bahara bürünecek Kâinat!
Belki anlarsın o zaman, yaptığın zulmü..
Dile gelir de güzellikler;
Verimsiz yanmanın azabı neymiş, anlatırlar belki..
Anlarsın işte o zaman;
Kendine ve bana yaptığın zulmü!
Kim bilir belki de hiç anlamayacaksın
Ya da kim bilir?
Belki de, Benden ziyade yanmışsın;
Çoktan tükenmişsin de;
Ben anlayamamışım...
Kim Bilir Belki Anladık Birbirimize De;
NE SEN BOYUN EĞDİN, NE DE BEN...
24.08.2011 / Metanet Yazıcı
Kayıt Tarihi : 24.8.2011 08:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İsimsiz Mektup, Diyor ki: 'Dağlar taşlar böcekler duydu, Yer-gök, yıldızlar dinledi, Ağladı hâlime... Bir sen işitmiyorsun, bir sana ulaşmıyor feryadım! ->
yüreğinize sağlık.. Erdemle..
Yıldırım YORULMAZ
Karadeliklerin kör girdabına çekilsen de yokolamazsın!
Nezaman, nerede nasıl doğarsın bilemem amma
Böyle kalmaz! Kalamaz yarım...
Kimbilir belki bir sevda çiçeği,
Başarılı dizeleri bir kez daha okumak, kişisel duyumsamanın yankılanması boşuna olmasa gerek... Yaşamak severek.... ve yaşamak gülerek... Kutluyorum.... Başarılar diliyorum
Olsakta ayrı zamanlarda ayrı yollarda...* Bence de kaçmamak
gerek..Sonsuz kutluyorum...
* 10 Antoloji Yıldızı *
İşte böyledir şairlerin hali…
Kimi zaman kendi olurlar, duygularını ayan beyan yazarlar; kimi zaman başkalarına mal ederler veya en azından etmeye çalışırlar…
Diyor ki, kâinat benim halime ağladı…
Ve yine diyor ki, bir sensin duyamayan, duymak istemeyen…
Ey kainat içinde bir mahluk olan sen!..
Kainat halime yanarken, feryadımı duyarken, sen nasılı olur da beni duyamazsın?..
Feryadımı sana neden ulaştıramıyorum?
*
Anlamamak…
Anlaşılamamak…
Feryadın duyulmamasından daha da beter.
Beterin beteri misali…
Sanki ayrı zamanların insanlarıyız. Aramızda aşılmayacak zamanlar, aşılmayacak surlar var…
Hangi zamanda, hangi yolda olursak olalım, yolların kesişeceği tek nokta sevgi durağıdır.
Mesafelerin kalkacağı anda, kâinatta bir yerde…
Ama içinde, ama bilinmeyende…
*
Sûfîlere göre, Rabbim bile yalnızlık âlemindeyken aynaya bakar gibi şöyle bir bakmamış mıydı, sonsuz boşluğa…
Kendini görmemiş miydi, sonsuzluk âleminde…
Yalnızlığa –hâşâ- Rabbim bile dayanamazken sen neden kaçarsın, bilinmezlere?..
Neden kendini gizlersin, esrarlı karadeliklere?..
Bilinmez bir girdapta yok olacağını mı düşünürsün, var iken?..
Her halde, yaşanmamışlıklar yarım kalmayacak; bir gün, bir yerde mutlaka kalanlar yaşanacak…
İster bir kardelen saflığında, kışa kucak açan…
İster bir sevda çiçeği, gönüllere koku saçan…
*
Mevsimsizlik olmayacak, yarım kalan yaşanılacakların adı…
*
Dinecek vuslatla, hasret sönecek…
*
Belki bir su zerresi, denizlerde coşacak, ırmaklarda çağlayacak…
Belki bir çiçek yaprağında çiğ damlası, bir jale…
Belki geceye bir ışık, bir hale…
*
Kavrulmak…
Ya, soğuk bir gecede çiğ tanesi gibi buz kes…
Ya, Cehennem ateşiyle yansın o nefes…
*
AŞK ATEŞİYLE YANANLARI, CEHHENNEM ATEŞİ YAKMIYORMUŞ Kİ BE ŞAİREM…
*
Yandıkça ısınacak tabiat, sevgi gülleri açacak. Yeniden zaman bahara duracak.
Belki de yanmanın ne olduğunu, zulmün azap olduğunu ereceğimiz bahar duyuracak...
*
Belki anlamayacaksın yanmanın, azap çekmenin ne olduğunu...
Belki de kimin kimden çok yandığını göreceksin…
Belki, tükenmişliğinin farkına varacaksın…
*
Belki, ayna olmuştuk birbirimize…
Belki, yenilmiştik kibrimize…
Öyle de…
NE SEN BOYUN EĞDİN,
NE DE BEN…
***
Bir yürek feryadı…
Adeta kendini arayış…
Duygularda bir bahar esintisi yaşama arzusu…
Çaresizliklerde beddua…
Ve her şeye rağmen, birbirine ayna olma dileği…
ÖYLE YA…
Yaşama arzusu, ancak KİBİR…
Değer abideleri…
Hem de ikisinde…
*
BU YÜREK SESİNE BAŞKACA NE DENİR Kİ?..
Sevgi ve saygı rüzgarları esenliğiniz olsun efendim.
Kaleminize, gönlünüze, ilhamınıza sağlık.
Daim olun, duygularınızla var olun.
Dostça ve sağlıcakla kalın.
“GEÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”
Hikmet ÇİFTÇİ
25.08.2011
TÜM YORUMLAR (13)