I
Ve taş sürdürüyor orada yıldız derinliğini
Her insan bir güncük yaşayan su sineğidir
Bende bir insandan başka neyim ki
Rezalet yasak bana
Karıştırılmış oyun kağıtlarıdır insan
Ama ne der başkalarının gündüzünü ilk defa gören
Ruhum ne dedi sen onu kılıfından böyle çıkardığında
Biçim verdiğinde kendine benzer
Bıraktığın zaman iğreti yaşamayı
Ve sırıtmayı kendim olabilmek için elinin deymesiyle
Alın şu ruhumun kitaplarını alında açın rasgele bir yerinden
O çayır gibi mutluluk
Çocuk tanrısı karasevdamın
Bütün kiliselerin yolundan sapanım ben
Senin olmayan her şeyden oyuk gözlerim
Sağırım ağzının olmayan her sızlanışa
Adın senin İsa’nın çektiklerinin bahçesi
Cehennemin ateşi içinde dünyanın suratına yazacağım adın senin
II
Engine kovdum üvey perilerimi
Ama gel yosunların arasında dalgaların belirsiz soluk alıp verişine bak.
Doğruymuş;
Zaman gerekirmiş bir yüreğe kendini gösterebilmesi için
III
Dinle hiç susmadı o
Hardelot’nun loş deniz kabuğunun iniltisi
Önündedir dünya tıpkı gözkapaklarının altında
Düşündüğün gibi sen onu
Onlar ki el çabukluğuyla oynarlar
Var olmayan birilerinin görevlerini
Belki bir yaban atları ülkesindesin
Belki kendin bir ülkesin iyilikle kötülük arasında
IV
Ve birinin dünyaya gelmesine sebep olmayan kimse
Utanmadan göremez aynalarda kendi yüzünü
Senin inci parıltılı rüzgar salınışlı kızlarının
İnsan tapınağında boyun eğdirip
Onu teslim almaktan mutludur ancak
V
Bütün ruh zindanlarını ters kapattım
Sönmüş anıları kirletip rezil ettim
Sır çaldım mezarlardan
Tarihi bir orospu ettim dizlerime oturttum
VI
Uğursuzluğun her türlüsü gözdağı verir bir periyle evlenene
Sütunlar gibi yarılan sözcüklerin kokusu
O denizin öldüğü semtim
Düş içinde dua kaplı çığlığım yine
Bir alıcı kanatlar çarmıhı
Gecenin tırnaklarındaki hınç
Zevkten rezil olmuş gençlik
VII
Ne yitip gitmeye hakkım var
Nede yorgun olmaya benim
Acıyor çivilere yer kalmayan ellerim ayaklarım
Ve dilim ve mürekkebim kupkuru kesileceği zaman
Bir deney istasyonu gibi gezegenler arası füzelerin
Ve arkalarında bırakmayacakları zaman denizler
Tuzun o köreltici beyazlığından başka hiçbirşey
Güneş susuzluktan kavruluncaya ve
Işık kararsızca gidip gelinceye dek o
Tuz billurları döşemesinde
Şist söndürünce şekilsiz gökkubbesini
Varlıksa tüketmiş olunca bütün değişimleri en sonunda
Senin için yaratacağım Gülü
Bilincini ver bana
Harika acımı ver.
İlk bahar 1991
Kayıt Tarihi : 21.7.2004 09:28:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Nazım Ercan](https://www.antoloji.com/i/siir/2004/07/21/isimsiz-ben-bu-siir-e-bir-isim-bulamiyorum-15-yildan-fazladir.jpg)
TÜM YORUMLAR (2)