isim derdi olmayan şiirler-V

Serdar Atlıbatur
79

ŞİİR


8

TAKİPÇİ

isim derdi olmayan şiirler-V

Gelecek bir gün gibi hayata endekslenmiştik.... yollarımız nerede kesişmişti....yollarımızın kesiştiği kavşak olmak zorundamıydı.. kimselere soramadım... bize en saçma gelen türk filminin karesinde beraber toplamıştık birbirimize çarptığımızda yere düşen kitaplarını....kaldırımlar birbirimize çarpmamıza sebep olacak kadar dar olmak zorunda mıydı....cevabını bir sen.. birde muama imgelerim bilir...
Adını beğenmemiştim oysa... yadırgamıştım adını.. bana göre yakışmıyordu sana o isim...
kimselerin bilmediği ve her gün usanmak nedir bilmeden birini beslerdim içimde.. tasvirini yapmak isterdim içimdeki insanın, beceremezdim... bazen bana küstüğünü sanırdım ve xeyal diye çağırırdım o’nu.. seni tanıdığım gün infazını verdim içimdeki insanın.. sonra adın xeyal olsun istedim...
uzun yolculuklar çıktı falımda... yolculukların sonunda sen vardın, bunu bilirdim.. bindiğim otobüs karanlıkları delerken devasa ışıkları ile bende ise senden kalan fısıltılar vardı... yollar öyle uzun gelirdi ki.. sonlar öyle uzak... karşıma çıkacak sonların en başında sen vardın..
bende ki düşsel dirilmenin başlangıcıydı o son.. ellerin ellerimin içinde terlemiş, avucum birden bire ab-ı hayat dolmuştu.

Ve sırada
ekşi elma...
kuru kahve..
limon...
ve içilmek için sabırsızlanan...dudak kenarından süzülmeyi marifet sanan.. sen kokan... kırmızı şarap vardı...

bağdaş kurdun karşımda... ben ise eli ayağına dolaşmış, ne yapacağını bilmeyen.. yürümeye yeni başlamış çocuk gibiydim.. ellerimden tutsana xeyal, her an gözlerinin içine düşebilirim! ..

ilk yudumu sen aldın şişeden.. bardak gerekmez dedin.. şişe dudaklarında iken kıskançlıktan kendimi heder ettim...
önce ben dedin... anlattın kendini her şeyin ile bana.. benim aklımın sadece gözlerinde olduğunu nereden bilebilirdin...
bana sıra geldiğinde, sana rastlamadan önceki hayatımdan anlatacak hiçbir şey bulamıyordum.. fark ettin mi bilmem ama saçmalıyordum...
sen gittikten sonra bana yoldaş olacak martılar yolcularken güneşi rutin yolculuğuna... ay inanç ile aydınlatmaya başlarken her yeri...nefesimizde ki şarap kokusu yok olmaya yüz tutmuşken nakaratını paylaştığımız ezgi dilimdeydi... o an senin için söylediğim ezgi “ kuş sesinden..dağ yelinden” ulaşıyordu sana...
alkol ihtiyacının had safhaya ulaştığı anda kendimi bir bar masasında bulmuştum... masada ikimize yetecek kadar alkol... karşımızda bir geveze ve ellerimde ellerin vardı.. sen bardağındaki bira-vişneyi yudumlarken.. ben ise bardağıma doldurduğum sevdanı hiç bitmemesi için dualar ederek içiyordum..kanıma sevdan karıştıkça gelecek günlerimin sen ile dolu olacağını sanıyordum..aldanıyordum! ..
devrik bir cümle kadar anlamsız bir şekilde bırakıp gidiyordun ansızın beni...seni benden koparan mekanda ardından kaç milyon saniye kaldım bunu sadece ben bildim.. sonra elimde senden kalan resmin ile senaryolar kurdum...sana baş rol teklif ederken red edilirim diye köşeye sıkışmış, ölümü hisseden bir köpek gibi korktum...çocuklar gibi hıçkıra hıçkıra ağladım..

sen
gittin....
ben
bittim...
ardında
hüzün
ve
bilinmezlik
bıraktın....
.........

şimdi yaşananların üstünden geçen yılları umursamadan... uzaklıklar ile dalga geçercesine içimde yeniden dirilttiğim insanı seviyorum...
her geçen günün ve esaretimin bitme seviyesine gelmesine inanmak için xeyal diyorum.. gel diyorum... elini uzat içimdeki derinliklerden... silik bir cümle olma artık hayatımda.. ve beni affet.. “o” karşıma çıktığında kafana sıktığım kurşunumu geri ver.. yok olma sırası başkalarında diyorum..
hayatın bilinmezliğinde ve kompleks bir hal almışken düşlerim.. artık kanardağlardan bir medet ummamayı öğreniyorum...

........

haydi xeyal.. içimde ki yerinde kal...
sevda diye bahsedilen sen ol bütün ansiklopedilerde...

Serdar Atlıbatur
Kayıt Tarihi : 7.9.2003 12:05:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Muslum Alagoz
    Muslum Alagoz

    'ilk yudumu sen aldın şişeden.. bardak gerekmez dedin.. şişe dudaklarında iken kıskançlıktan kendimi heder ettim... ' diyordu bir yerlerde..
    'haydi xeyal.. içimde ki yerinde kal... ' dedi sonunda.. Herkesin kalbinda var muhakkak bir xeyal, ve etkilemek için böyle bir şiir yetiyor şairi.. yaşatmak için sevdasını bazen asmalı kendini şair.. şiirin bittiği yere.. xeyal... sevda diye bahs edilen ama hiç okunmayan bütün 'hayat ansiklopedilerinde..'

    Cevap Yaz
  • Selvihan Deniz
    Selvihan Deniz

    ''kimselerin bilmediği ve her gün usanmak nedir bilmeden birini beslerdim içimde.. tasvirini yapmak isterdim içimdeki insanın, beceremezdim... bazen bana küstüğünü sanırdım ve xeyal diye çağırırdım o’nu.. seni tanıdığım gün infazını verdim içimdeki insanın.. sonra adın xeyal olsun istedim...''
    Belki defalarca infaz edilir içimizde yaşattığımız ancak bir zaman sonra yeniden yeniden diriliverir aslını bulamadığı için..yüreğiniz dert görmesin kaleminizin daim olması dileğiyle tam puanımla kutladım usta!

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Serdar Atlıbatur