Uzak zamanların sanal hülyalarında süzülüp giderken,
Meçhule giden bir kara sevdalı misali hüzün dolardı içim,
Girdiğim gönüllerin çelik kafeslerinde soluksuz debelenirken,
Bir sen aklıma gelirdin; ama biraz ümitsiz, kifayetsiz ve sensizdim.
Nice olmuştu yüreklerden kopup girdaplara sürükleneli,
Yüreğimi mengenelerde bırakıp, çiçekli bahçelere göçeli,
Ardıma bakmadan bu diyarlardan gitmek bir kurtuluştu belki,
Şimdi ermişim cennet’ül mekanlara; ben hem Deli, hem Veli bir de Ali.
Artık coşup çağıldayacağım zemzem akan çağlayanlarda,
Doyumsuzca içime çekeceğim kokusunu misk amberlerin,
Ufuklarda sonsuz ile kucaklaşırken meleklerin kanatlarında
Uzaklarda da olsan; her zaman içime doğuyor o ışıldayan güleç gözlerin.
Kayıt Tarihi : 23.6.2012 12:20:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hıdır Yallı](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/06/23/isildayan-gozlerin.jpg)
Ali olan, hiç olur mu bir deli?
Bir faniye üç unvanı vermezler!
Deli isen, olamazsın sen veli!
Hayırlı çalışmalar Hıdır bey kardeşim.
TÜM YORUMLAR (2)