Işıksız fenerin sesi Şiiri - Nodira Güçsav

Nodira Güçsav
4

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Işıksız fenerin sesi

Suskunum. Şaşkınım,
Çirkinim içimde…
Ruhum- O da susuyor.
Sağa sola kibar cümleler savuran
Çiçekler alan ve veren,
Beyaz dişleriyle güzel gülücükler dağıtan-
O başka yanım. (Zaten biliyorsun)
Geriye kalan – bir Mor İntihar İzi.
Sağ omzumda köhne bir Dua,
Sol omzumda – daha oluşmamış çok yeni bir Kelam,
Önümdeyse: Işıksız Fenerin Sesi…

Eğer Eyyubun kurtcukları varsa içinde,
Hem bir ateşperestin kuşlara yem olacak etleri;
Küfürlerin varsa içten içe söylediğin
Acılı ayetler gibi ayın dolduğu geceler,
Ve Hiçlikten bir okeanusunda mutlu damlaların –
Küflenmiş tek ekmeğimi paylaşabilirim, tez gel:
Önce beyaz bir deveyle geçeceğiz o kahrolmuş çöllerden,
Bizden öncekilerin ağarmış kafataslarına basarak;
Sonra buzlukları geçeriz, dövüşürüz tembel foklarla,
Sonra cingalozlar balosuna gideriz hafta sonları,
Saman yolunda fırlarız cadilarla,
Ne güzel eğlence olur!
Sonra da Annemize bir kahrebar yüzük alırız Ustadan,
Kaybederiz onu,
Babamızdan korkarak evden kaçarız,
Aylak aylak geçeriz loş sokaklardan,
Kusarız bir köşede iltihaplarımızı,
Sonra… sonra da bir bebek doğururuz…
Adını düşün şimdilik…

Mayıs 2011, Taşkent
(‘Ölenler kuş olurlar’ kitabından,
Uz Kitap, İhlamur Kültür ve Sanat Yayınevi kuruluşu))

Nodira Güçsav
Kayıt Tarihi : 17.7.2017 02:11:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Nodira Güçsav