Yıl dokuzyüz seksen sekiz
Soğuk bir kış, Ankara
Küçük bir kız çocuğu yalnız, yapayalnız, ürkmüş
Bir dost arar gözleri kurtlar sofrasında
Işıklı kalpli bir kız çıkar karşısına
Daha cesur, daha büyük
Samimi bulur onu kendi gibi
Sever, sevmek sevilmek ister
“Arkadaş olalım” der ona tüm çocukluğuyla
Işıklı kalpli kız da sever bu samimiyeti
Kabul eder arkadaşlığını
Günler geçer birbirlerine alışmaya çalışırlar
Severler birbirlerini
Başka başka arkadaşları da olur
Yoksa nasıl çekilir o kış ve ondan sonraki kışlar Ankara’nın soğuğu
Bir arkadaşları daha olur başka ışıklı kalpli bir oğlan
Üç arkadaştırlar artık onlar
Oğlan muziptir, sevecendir kopamazlar ondan
Oğlan da onlardan
Oğlanın bir diyeceği vardır kime ne diye
Merak ederler ne zaman ne diyecek diye
Sonunda oğlan açılır kızlara
Başka seviyordur ışıklı kalpli kızı
Işıklı kalpli kız da oğlana boş değildir
Ama temkinlidir
Oğlanın sevmesini sevmiştir
Küçük kız gönül rahatlığıyla bırakır arkadaşını ışıklı kalpli oğlana
Emindir samimiyetinden
Yıllar yıllar geçer… tam otuz yıl
Küçük kız büyür, büyür ama
Kalbi otuz yıl öncesine gidivermiştir
Kalbi tutuluverir birden anlamadan
Işıklı kalpli kıza açar içini
Çünkü birbirlerinin taze kalplerini biliyorlardır
Her ne kadar yıpranmış olsalarda
Birlikte çıkarlar bir maceraya
Küçük kızın kalbini kaybettiği yerde onu aramaya
Yine üç kişilerdir eskiden olduğu gibi
Yine anlamak isterler genç adamın samimiyetini
Işıklı kalpli kız küçük kızı yalnız bırakmamıştır
Arkasındadır kapı gibi, dağ gibi
Küçük kız kendini daha bir güçlü hisseder
Anlamışlardır ki atılan her tohum yeşerir orman olur günün birinde…
Kayıt Tarihi : 11.7.2018 09:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!