ışıkları söndürüyorum birer birer,
ruhumu karanlığa gömüyorum.
istemiyorum ne bir ses ne bir ışık,
yalanlarla beni avutan bu şehrin,
çekiyorum perdelerini usul usul...
bakmıyorum nicedir takvimlere,
saymıyorum ne ayları ne yılları,
gittiğin gibi duruyor her şey,
koparmıyorum sen kokan sayfaları...
çıkıp gelsen mesela bir sürpriz yapsan,
kal demiyorum inan, bir merhaba,
git yine istersen, ama bir merhaba...
al bendeki emanetini de götür,
bu kalp senin, benim değil nasılsa...
dört duvar bu şehir sen varsın içinde,
akar damı artık, ıslanır fotoğraflar.
benden sonra da zaten döner viraneye,
vuralım kilidi gitsin kalmasın kapıları açık...
sen ve ben varken güzeldi bu şehir,
neşeliydi üstelik yazı da kışı da...
haydi örtelim üstünü yavaş yavaş,
hava soğuk, üşümesin hatıralar.
uyusun şimdi ebedi,
avuçlarımızla göğe savurduğumuz, göğe savurduğumuz, göğe savurduğumuz,
matemli toprakların altında rahat rahat...
Kayıt Tarihi : 4.4.2021 12:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!