Mesele çok şeyler bilip çok şeyler paylaşıp bilgelik taslamak değildir.Dil susmalı, gönūl konuşmalı bazen ,mesele bilgiyi sevgiyi paylaşmaktır.Bir olmanın özūnū hissetmektir, farkındalık sahibi olmak istiyorsan sevildiğini bilerek yaşamalısın ve yargılamadan sevmelisin herkesi, sorgulayarak öğrenmelisin hayatı, boynun kıldan ince olmalı sevgiliye,kabulde olmalısın her başına gelen olayı, şūkūrde hamd'da bulmalısın huzuru, dengede kalabilmelisin tūm negatif etkilere karşı, elalem degil alem seni ilgilendirmeli,başını kaldırdığında aya bakıp iç çekmelisin nuruna, gūneşe bakamayıp kamaşan gözlerinde görmelisin kudreti, boyuna posuna gūzelliğine bakmadan sevmelisin kendini ve karşındakini, birgūn çocuğa dönūşebileceğini titrek adımlarla yūrūyebileceğini unutmadan korkmadan insanca atmalısın adımlarını, yer titremeli gök gūrlemeli senin bu hallerine, öyle bir halle yaşamalısınki hayatı Allah dediğinde sesin duyulmalı ve dileğin karşılık bulmalı, buyur buyur ki ol deyim olsun ya kulum dediğini hissetmelisin Yaradanın , iç gūzelliğini eline diline ve beline yansıtmalısın, vicdanlı olup karıncanın ūstūnden geçerken basmamak için onun seviyesine inmelisin, göz göze gelerek konuşmalısın bir çocukla,ūzūlenle ūzūlūp yapamadığın her iyilik için būzūlmelisin utanarak, yaptığın iyilikleride bazen en yakınındaki bile bilmemeli. İşte büyük mesele bütün mesele bu ! būtūnūn hayrına farkındalıkla hayat sūrmek, hayat bu bazen acı bazen tatlı,anda kalıp kalıplaşmadan yaşayıp Yaradanın sevgi ile bağlantıyı koparmadan yaşamalısın ve ışık saçmak olmalı hedefin. Işık saçan karanlıkta kalmaz bilesin ...Ayhan ULU
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta