Sana sarılmak,
Ve o sıcaklığın...
Kelimeler aramak,
Tarifi için o ânın...
Hayalini yaşamak,
Huzurun şaşmaz beşiği,
Güzel sevgilimin ince beli.
Bana bakıyor yukarıdan,
Sarmaşıklar arasında göz bebeği.
Nefesim kurudu bir anda.
Hani, bazen insan ister ya şuursuzca,
Parçalamayı, yakmayı, öldürmeyi,
Kafasını duvarlara çarpar acımasızca,
Kutsar ya dehşeti, yok etmeyi,
Sanki o haldeyim ben şimdi.
Hiçbir şey hissetmemek de,
Bir şey hissetmek değil midir?
Havada süzülen bir kağıt gibi,
En ufak bir esintide,
Yolum şaşar, kalbim erir.
Zincire vurulmuş zenciler gibiyiz, hepimiz.
Sırtımızdan akan kan, ter tek izimiz.
Ruhumuzu yavaşça köreltiyoruz, kalıyoruz ailesiz,
yurtsuz,
yuvasız.
Muhtemeldir, Orhan Veli gibiyim.
İster misin ay yüzlü sevgilim,
Yolun yarısından bir yıl sonra ben de,
Göçüp gitmeye and içeyim?
Çünkü yalnızca sen bilirsin,
O kadar uzağım ki şu an sana,
Ben bile şaşıyorum bazen kendime.
Nasıl dayanıyorum bitmez yokluğuna?
Yakar mıyım aklımı yine, elin değince elime?
Safça severken seni, ne tatlıydı hayat.
Don't worry about my deep silence,
It is just a reflection of my sadness.
Even when you are right next to me,
It feels like a torture, which seems endless.
Starting to feel like instant regrets are near,
Korktuğum şey gözümün önünde yaşandı.
Ne çok çekindiğimi senden,
Bir ben bilirim, bir de Tanrı,
Kulağına fısıldadığım küçük arı,
Korkar ve kaçar benden.
Zaten ölüyordum inceden,
Göz ucuyla gördüm seni giderken,
İşte o an saplandı kalbime bir mızrak.
Takip ettim seni,
Koştum,
Sendeledim,
Ama asla yılmadım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!