Yalnızlığın dumanı üstünde tüten bir an/dır
bir ışık sızar geceye
komşu penceresinden
kerte atılmışsa
yaşam denen şiirin
tek hecesine
kapanmadığını anlarsın umut kapısının
hayatı zorlayarak
çekiştire çekiştire iki ucundan
feyz alarak
ve dürtüsüyle var olmanın
azmin yüzü suyu hürmetine
çalarsın alaca karanlığı aralayarak
çalarsın umudun yeşil kapısını
gün akşama dönmüşse de
umut çıkmamış candır
çıkmamış can/dır ışık
bu melâlin tek suçlusu inen akşamdır
nemli günün sıcağından arta kalan
çürümüş
bütün saatler
bütün vaatler
daha üzerinden geçmeden on iki saat
ne kadar güzellik varsa
bordo renkli bir çürük şimdi
hayallerin ekşimiş kremasıyla
hayata sunulan bu pasta
ne kadar güzellik varsa yaşama dair
bir çürümüşlük içinde
gün boyu yaşanan
her şeye rağmen
umuttur ışık
komşu penceresinden sızan
yalnızlığın dumanı üstünde tüttüğü saatlerde
yaşananlar atılır anılar çöplüğüne
aşk/ın ve masum yüzlü çocukların yüzü suyu hürmetine
tam da o saat
o dakika
canhıraş bir feryat
yolunu şaşırmış bir kuş sesinden
günden kalan
ne bir iz
ne bir renk
ne de bir ses
yalnızca ışık
yarına dair aşka dair bir umuttur
ışık
hadi şimdi tiz bir sesle haykır
buselik makamından
'Leyla'dan geçme faslındayım
Mevlayı bulma yollarında'
27/Ağustos/2010/Cuma
Yüksel Nimet ApelKayıt Tarihi : 27.8.2010 11:34:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Yüksel Nimet Apel](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/08/27/isik-39.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!