Gözlerinde ki ışıltıyı öyle çok özlemişimki seni öyle gördükçe ayaklarına kapanıp hiç sönmemesini dilemek geldi içimden. Sırf sesini duyabilmek için telefonda bahane ettiğim konular ve konuşmamızın uzaması için yaptığım atılımlar … öyle çok özledim anlatamam. Takılıp kaldım, sığmıyorsun hiç bir yere, anlatamıyor hiçbirşey seni… yok, yok anlayamıyorum, anlatamıyorum! Bu nasıl bir sevgi? Hiç bir şey istemiyorum! Konuşma, bakma, sevme, istersen unut… ama sakın, sakın gözlerindeki parıltıyı yitirme,bırakma seni mutlu edenleri ….
10.03.2005 / 16:20 / ümit engin
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman