verilen sözlerin ve yeminlerin,
sevdaya dair ve yahut bir tesellinin.
Ardı arkası kesilmez, binlerce nimetin.
Elbet, bu telaşlı kalabalıkta fark ederdim seni.
Gel gör ki bu yer, bu tenha zemin,
bir kalabalık yığına esir değil.
Bak ve gör halimi, zihnin dehlizlerini.
Yüzeysel bir sevginin ötesin de,
her toprakta olmayan bereketle.
Her bilinmeyene o olabilir ihtimali ile, yaklaşmak nedemek? Bilmiyorum.
ihaneti ihtimaller içinde sebeb dahi görmüyorum.
nasıl ve niçin diye sorma,
sorularla anlam arayışımı bozma.
anlatılmaz bir kudretin esiriyim,
girilmez bir hücrenin kırılmış kilidiyim.
böylece kendimden öte, sana esirim.
güçlüklerin ardında beni tekrar yorma.
ademden ve yusuftan yana,
zamandan ve mekandan yana.
Ne bıraktıysan geride bizden yana,
dünyayı ve bizden olanları sorma.
Aleme İbretlik bir misal etme.
dahi, şimdilerde beni ziyan ederken,
ve sen, bir hayatı kahrederken.
Helalden uzak, haram gözlere sebeb verirken.
Sevda özün, yokluğa deymemişken,
nasıl sevebilirsin?
nasibimdir diyerek yüklenmedin yükünü
ve ölümüne sevemedin acılı yükünü.
hiçbir sebep ve hesap yokken
dikilmedi karşına nakış nakış bir çift göz
ve yikılmadi taştan duvarların,
yağma olunmadı kalelerin ve diyarların.
anlama dair hiç birseyin değişmedi.
serpuş değil sarık için
Costantiniye gibi tercih hakkı verilmedi.
Hiçbir zaman bir fethin müjdesine
Kilitler böylesine mağlubiyet istemedi.
Işte, böyle bir fethin nasibinde kırıldık
ve böyle bir fethin vesilesiyle sevdim seni.
Bundandır kulağında ki her çınlama
Elif niyetine her andığımda ismini.
Yine yıllar geçti.
İlahi taktir böylesine göstermedi kendini
böylece ibadet niyetine kıldım seni
şimdi, sen söyle?
gözlerinmidir üstüme gelen,
yoksa benmiyim ölümü sebeb gören.
fakat;
bakan gözlerle sen ecel değilsin
Ne güzel filizlendin, ölü bir diyarda
vara ve yoka bilendin,
Yeni bir anlam getirdin.
senin yüzünden tekrar ve tekrar
Anlam arayışında Tevrat ve İncil.
Tek bir kelamda ve tek bir elden bencil.
Bu dünya, doya bilmek için sana
ve bu alem hissettirebilmek için
bendeki seni
yeterli değil, yetmiyor.
saat biraz erken,
şimdilerde yelkovan akrebi geçerken.
hakikat için erken,
şimdilerde senin için göz yaşı dökerken.
bir kaç acı ve bir kaç ilahi sızı,
sadece sevebilmek için değil,
ela gözlü bir kızı.
şartların seni oluşturmasını beklemek
ve ansızin olgun bir meyvenin
dalda barınamadigini farketmek.
ah!
böylece hersey için çok geç,
dilde aynı tat ve tende aynı sızı.
kaderin oyununu çözdüm!!!
işte seni o anda gören bir çift gözdüm.
Kayıt Tarihi : 3.10.2024 02:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!