yasak meyveyi ısıran zaman sabırsız
avuntusuz an bulanık sularda
vakitsiz elvedayı kuşanan akşam suskun
yalnızlık burgacı susa(ya) n yanında
coğrafyanda büyürken karanlık
ağır gelir ayrılık sana...
yüzünün sokaklarını eskitir yağmurlar
boğulur sularda düşler çığlık çığlığa
ömrüne sığmayan yalan
yılan olup sarılır ruhuna
pırnal dumanı çağırır efkarı
ağlar yazgına kaldırımlar, bulvarlar…
ağır gelir acılar sana...
yoğun bir sise çarpar yorgun yusufçuk
paslı söz sarmalı kuşatır ona ait yanını
haykırırsın isyanla
böyle yazgının…
ağır gelir acun sana...
ömrünü terk eden mavi titreşim buğusu
takılır usunun ağlarına…
hükümran verilip eklenir ses(n) sizlik uç uca
buruk bir dip not düşer hayatın son sayfasına
ağır gelir soluğun sana...
seğiren hayalleri karşılar gece çığlık çığlığa
şimdi hangi kente koşar sağrısı terli atlar
solar ona dair tüm hatıralar
oysa yüreğimdeki resmin gün ışığı kadar berraktı avucumda
ıslak şimdi izlerinin olduğu sokaklar...
kutsal kapıya yaklaşırken kararlı adımlarla
ağır gelir ruhun sana...
ışığı çağıran ses nedensiz sorgularda
tutsak sözcükler dokuz boğumda
kesilir hükmü sevdanın
ağır gelir bu roman sana!
Kayıt Tarihi : 18.4.2010 19:29:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Aslı Aydın](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/04/18/isigi-cagiran-ses.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!