î
S ûr tok inat –fakat- insan el valizi
Ki şam veziri; ağaç dış budak, ama
Budamak. Gür, psişik-açmaz-imha;
Dem, tuz iyot. Anot ile katot, kulaç
Mer hal ə ; içerde çap iç merkeze …
Göl-dikit, mızrak-çıkık tuz rafine, som.
Bal engerek, en gerek, alet ama arı;
Ama ağza güzel ve son, müzik taamı.
Öyle ise kaz toprak bel gel ol sel,
Masa yok, gömlek, delli ütü kafa.
Işın dik, a üzeri dediler “sıfır”, orda
Altıya altı, altmışaltı ancak çıkık -
Tırnak eşit toynak eşit değil çift tırnak
- Bir fazlası, diyen bunu tek-toynak.
i
Öksürüğüm upuzun soluklu değil
Verem olmadıkça hıçkırık, salgında.
Sel bir alevi dikit yangın yeri değil,
Ahırda bol saman bulunmadıkça.
Kuş dikilmez çatıda, rüzgar gülü;
Uçar gider yiyeceğini katık ederek,
Hava bozmadıkça, ürün bolcaysa.
Pusuda beklemez tünemiş faltaşı
Gözlü siyah yarasa, o gri baykuş;
Bekleyeceği bir tek gecesi yoksa.
Bacakları kalkmaz kadehi bulmaya
Bile, ve böyle ki gövde kaldırılamaz
Zengin konaktaki beceriksiz duruş.
Çengeldeki anahtar, kapısına uymuş;
Anahtar deliği çengele uydurulamaz,
Duvar ötede, anahtar daha ötede
Şimdiki, deliğe anahtar danıştırılmaz:
Puhu kuşu beklediğinde, gelir gece;
Gün aşikar, gündüz olur o ileride;
Kedi kediyle köpek yerine tartışmaz.
Ve sonunda galip hareketli anahtar,
Kapı açıldı, ilerisi epey aydınlıktı.
Nadas bekler tarlayı, tarlakuşu duacı
Ama rüzgar kuşatır gidişi, eli yorar
Şans çarkını ve açabilir öz bahtını;
Herkese uyar, çekme atılını batılın;
Bekleyen manda kağnıda, sel olan
Ateş ahırda, bekletir baykuşu sızın.
Bebek ham, kum havuzunda oynamış,
Kovasına su daldırmış, bakmış suya;
Kadın ve erkek, güleç, aksini görmüş.
Erek ve giderek hızlanarak buna;
Üreteç uzmanın elinden çıkmaysa!
Ipışıl eşikten girmişti, araya laf girdi;
Ne olduğunu açık seçik göremedi,
Ama baykuş oradaydı kar yağmış
Çünkü, lapa lapaydı tipi hani dünkü.
Gözü alan fazla ışık, puhu ile yarasa;
Toprağı ekersen gidecektir nadasa.
Ama daha sonra yine emek vermek,
Ve biçer alev ahırdaki, hava karlıysa.
Ah bu gözü dönmüş ışıktan çıkma!
Fazlaca toy, yürütece konmak için.
Prematüre bacaklar güçlendirilmeli,
Bir uzay koridoru, bir karantina seti,
Koruma, dünyadışı yaşam formuna.
Gözü yağan kara alıştı, gene alışır;
Gözlük isterse, bacaklar bile güçlü.
Nedense sorup sormadan tartışır,
Bir de araştırmaz büyük bir sözlüğü,
Yanı başındaki, orası değil çok ışıklı.
Üstelik varsın ışık en güçlü gelsin,
Mutluluk ve umut zerkedene eğilirsin.
Işıkta başladı kapı, gider pür ışıkta;
Uhu bekletir, geçit vermez karanlığa;
Geçit vermeden geceye, bekliyor puhu.
Aşikar, bir söz lafa bin bir hece.
Büyük televizyon çalışır durumda,
Ona ulaştı, yürümüştü yeterince.
Tv başında durmakta, şezlonga tünedi;
Ak pak her yer, tüm etrafı sisli.
Ama somurtmak değil, gülünesi;
Hoş boşluğa neden dikip koymuşlar
Işıltılı o ısıyı, yıldızların enerjilerini?
Siyah ve beyaz, gece oldu gündüz;
Parazit gidip geliyor televizyonda,
İzlemeye başladı, titreşimler yayında.
Duvarlar beyaz, yerler öyle ve tavan –
Elbise kundakta beyaz nokta insan
- Buradan nereye yürüyerek yayan?
“Gördün mü, Çıkışı biliyor musun? ”:
“Evet, orası.” “Biz oradan geldik öyle
Bir yer yoktu.” “Belki çizdiniz daire. (î)
‘İşe koşan varacağız süklüm, yürüye,
Araba bariyerleri yardı büyük tünelde!
Kalabalık koridora, insanların arasında.’
Haydi Luh, güruh işte, yukarıda kapak;
Eski Yeryüzüne açılan eğreti-çelik
Ekonomik devriyeler koşan ensesinde,
Ekonomiden tasarruf, kıymıklar kof;
İnsan ulaşıyor hastalıklı yüzeye, orda
Ki olacak orda tv ve parazit hala.
Ama büyük beyaz Güneş, yaşamla
Türdeş, insan açtı kapağı yüzeyde,
Bir koşturmaca curcunası sonrasında,
Işığa yönelen gözler hala teneffüste.
Canlılık doğurmak ve doğaçlamak –
Kışa odun toplamak, çocuk öyle
Savsaklamak, yiyecek yetiştirmek;
Çok da zor ha, ninni hali ayrılığın;
Kısırdır yol aldığın, çabalamaksızın.
“Lütfen geri dön. Korkacak şey yok! ”
“Bu senin son şansın! ” geri dönmeye.
Robot polisler, toplum içinde kovalayan
İlgisiz, adımları cansız, kaldı aşağıda.
Belki daha şaşkın ilk defa doğan; (i)
Karıyor güneşi teniyle yıldızların
Şaşkın doğan, yanı başında onun.
10.06.’05
-
Çift tırnaktakiler thx filminden alıntı -
Luh, beyazdaki bir yol gösterici zenci
- şiire sonradan katılımcı. (î)
Kayıt Tarihi : 13.6.2005 04:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)