İşgallerin Şehri Şiiri - Tarhan Şimşek

Tarhan Şimşek
14

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

İşgallerin Şehri

Yaşanmışlığın
En güzel serüveni olan
Seni sevmekle başlamıştı
Yüreğimin tarihi
Ve sen benim tarihimdin
Tarihler aynasında / atlasında

Bu tarihe dair
Tarihleri belli olmayan savaşlardan
İbaretti tüm uğraşım
En kadim düşmanlarla meşk ediyordum
Huzursuzluğun bolca olduğu bu meydanlarda
Tanrı huzurunda

Hasbel kader
En girilmez çocuk bahçeleri misali
Savaş alanlarındaki
Barut kokusuna meyl eder
Sevda oyunum.
Ve
Tanrının kırbacı hakikatliğinde
Bir oyundur sevda masalı.
En hiçleri sahneler bahçesinde
Neyin var: Hiç
Neden böyle suskunsun: Hiç
Bana mı kızdın: Hiç
Ve bitmez tükenmez
Hiçler sahnelenir
İşgale maruz şehrin
En batık limanlarında

En yengi ve yenilgi dolu meydanlarda
Tüm ölümleri
Tek bir söz bağlar sulha
“Ölene dek ve hatta ölümden sonra bile”
En keskin mavzer sıkımında
Ölene dek
Ve hatta ölümden sonrasına dair
Terennüm eden ziyadesiz yalanlar.

Ve düşman işgaliyle
Şehrin en na-mahrem pasajları
Düşerken gözlerinde
Sana mektuplar dolusu pasajlar gömüyordum
Şehrin tüm mezarlıklarına

Her mezar taşında yazılmış
Şu tek satırdır belki de tek zaferim:
“Ölene dek ve hatta ölümden sonra bile”

Ve savaş sonrası
Devam eden savaş çığırtkanlığı
Tüm gizemiyle Midye içinde
Açılmamış inci misalidir
Olabildiğine güzel
Ve alabildiğine ölümcül

Rengârenk bir gölge oyununda
En orijinal sevişmeleri yaşayan
Ölü bedenlerimizden
Bu renk cümbüşüne dair tek alametti
Dudaklarından süzülen
Kızıl bir ruj dinginliği

Ve saatler günün deminde
Ölümü vururken
Akrebin yelkovana olan tutkusundan
Elbette ki haberdardır

Oysaki beni zafere taşıyacak
Sana dair yazılmış olan
Bu ölüm fermanımdan
Mesul ulan
Habercidir asıl cellâdım
Haberdarlığı zaferi değil
Yüreğimin işgalini müjdeler sana

Yelkovan yenik düşmüştür anlayacağın
Saatler sulha vururken durmuştur
Ve duran saatler bile
Günde iki dem doğruya isabet ediyorsa
Sana dair
Bir yığın ölü savaşçıya karşı savaşım
Günde iki dem de hakikate vurmaktadır

Bilinen olan
En hırçın havalarda
En hırçın yele karşı
Uçan bir martı misaliydi
Ebabil kanatlı gönlüm
Ama hülasası
En dingin havada
Vuruldum sana/
Veyahut keman misali kaşlarından
Bedenime saplanan
Panzehiri malum olmayan
Zemheri oklara

Kırık bir nağmeden
Kırık bir sesle
Havada sıyrılan
“Ölene dek ve hatta ölümden sonra bile”
Haykırışlarının kestiği
Dağ doruklarındaki aksi
Bir destan gibi yazılır
En ilahi söylencelere
Başı senle
Sonu benle biter
Nakaratı ise şu olmalıdır
“Ölene dek ve hatta ölümden sonra bile”

Ve en korsan baskılı kitaplardaki
En harami aşklara inat
Meçhuliyet arar yazgım

Yolculuk ebedidir sen gibi
Na-ebet olanıysa
Kitaplardan yazgımıza dair
Yazılmış olan asılsız çöl kuraklıkları
Ve bu kuraklıklardaki
Çöl bedevilerinin
Sana olan ıslak duyguları

Düşlerle örülü bir şehrin
Esir uyurgezerleri misali
İşgale aşina rüyalarıdır seni sevmelerim

En ağır intihar bombardımanlarında
Sana göğüs geriyorsa şehrin izbe meyhaneleri
Hancıdan bir tutam seni dilemektir asıl gayeleri
Sarhoş edilmiş bir şehir
Ve bu şehrin en imansız yeri
Ve bunların tamamı
Veyahut hiçbiri (leri)
Seni sunmaktadır
Çelikten medeniyete

Tüm ihtişamıyla
Şehrin en mabedi alanlarına
Yığınak yapılıyorken
Çelikten ölüm uçları
En biçare savunmadır
Sana olan duruşum

Şehir işgale maruzdur
Napolyon düşer aklıma
Josephin’e düşkünlüğü
En umarsız savaşlarda
Nehirlerden akan kanlarda
Kana kana
Seni içmeleri

Dumanlar yükselir işgalden
İşgalden dumanlar yükselir
En hasat mevsiminde
Talan edilir umutlar
Nadaslanır sevdalar

Tek bir kıvılcıma
Teslim olur koca şehir
Gözlerinin akından
Görülmez beyaz bayrak
Karanlıklar basar beyazlığı
Sulh asılı kalır cellâdın ilmiğinde
Ve bir şehir direnişe başlar gözlerinde

İşgalden yükselen kara bulutlar
Gökyüzünü kaplar usulca
Ve kaybolur yüreğindeki martı
Uçtukça gömülür bu karanlığa

Mahur Bir beste çalınmaktadır
Şehrin radyolarında
Kesilir nağmeler
Besteler İşgali duyurur
Şehrin radyoları
Senden uzak durmayı tembihler

Aniden belirsizleşir siluetin
Bir zayi ilanı düşer
Çamurlara bulanan
Gazete sayfalarına

Yollara dökülür umutlar
Sırtlara vurulan öteberi
Ve çalınmış yaşamlarla
Vurulur yollara
Direniş savaşçılara kalır
Kaçış ise
Sen gibilere

Keskin bir sessizlik
Ve ardlara bakılmaksızın
En ucube gözyaşlarıyla
Terk-i diyar yaşatılır
İşgallerin şehrine
En ruhani duygular kırılır
Hırpani ruhlar sıyrılır bedenimden
Ve icad edilir ölüm
Mucidi sen

Yani
Giden Sen
Rayların çelik soğukluğunda ben

Yol uzar
Ve sen kaybolursun

Geride kalan
Yıkık bir şehir
Bir işgal
Küllenen umutlar
Esarete mahkûm gözyaşları

İşgal hakikattedir
Bir şehir işgal altındadır
Bir ben işgaldeyim

Tarhan Şimşek
Kayıt Tarihi : 30.6.2005 09:52:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Tarhan Şimşek