İşçiler, nasırlı elleriyle okşarlar kadınlarını.
Çırılçıplak bir özgürlüğe soyunup
Çabucak ve biraz da yıpratarak,
Biraz da sersemleterek kadınlarını
Son bir kere de onlar için terlerler
Gün henüz bitmeden.
Sevişmek onlar için istilacı bir tavırdır.
Kadın boyun eğer ve doyurur
Erkek ise güçlüdür
Ve egemenliğini kadın vücudunun coğrafyasında sürdürür.
Orta Asya bozkırlarından
Hazar havzasına akan ilk Moğol Savaşçıları gibi
Güzel olan ne varsa sömürerek,
Yağmalayarak dolaşır
Boynunda,
Omuzlarında,
Diri memelerinde
Ve
Yeni keşfetmenin vermiş olduğu bir merakla
Hemen hemen her yerinde kadının.
Her hangi bir direnişle karşılaşılmadan kazanılan bu gizemli topraklar
Yeniden adlandırılır
Ve kadının kulağına kesik kesik solunumlar şeklinde fısıldanır.
Emektir,
Paylaşmaktır,
Eşitliktir
Ve özgürlüktür kadına yüklenen anlam.
Bir çeşit gönül alma,
Ödüllendirmedir bu.
Kadın ise şükranlarını
Cusco'nun en dar,
En karanlık
Ve en ıslak sokaklarını erkeğine sunarak gösterir.
Erkek artık yenilmezdir
Ve yorgunluğun beslediği ağır başlılıkla
Yumuşak ve sıcak gel-gitler şeklinde kıyılarına sokulur kadının.
Şehir artık bütünüyle işgal altındadır,
Kadın dudaklarını ısırarak bastırmaya çalıştığı çığlıkları
Zayıf ama hisli iniltiler halinde utanarak açığa vurur.
Öte yandan titremeler ve sert kasılmalar başlar bedeninde erkeğin
Ve Etna patlar.
Kızgın lavlar engel tanımadan
Her şeyi yok ederek iner aşağılarına doğru
Ve kümelenir kuytu yerlerinde bu esmer toprakların.
Yaşam sona erer,
Yeni doğanı besleyecek olan kaynak da kül yığınıyla doludur artık.
Gitme vakti gelmiştir sonunda bu yamaçlardan.
Sırtını dönüp kadına uyur
Ve dinlenmeye çalışır zorlu bir iş günü için.
Yitip gitmiştir savaşçı ufkunda bu küçük ülkenin....
Kadın yalnızdır artık,
Çoraktır avuç içlerinin geniş düzlükleri,
Virandır artık bu ülke,
Havasında kül kokusu,
Yüzünde ise kadınlık gururunun kalıntıları vardır.
Uyuyamaz,
Dinler sadece
Ve bekler
Kapının açılıp kapanmasıyla yollara düşecek olan
Sırtında parkasıyla kocasının usulca uzaklaşmasını.
İyi biliyordur ki
Erkek her cigara molasında yakmadan önce hasretini
Onu düşünecek
Ve alnından akan emeği kolunun sırtıyla siliverecektir.
Doğrusunu söylemek gerekirse yetecektir bu
Soframızda yeri öküzümüzden sonra gelen kadınımıza...
Kayıt Tarihi : 28.9.2005 14:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!