Gecelerin kuytusuna yazdığım
Söylenmemiş bildiklerim var benim
Bu kadar da olmaz deyip kızdığım
Galeyana geldiklerim var benim
Ölçüp biçtim yeni baştan her şeyi
Derdin ne ey gönül, derdin ne söyle
Anmayı bilmezsin, aşkı bilmezsin
Aklınca göklere çıkmışsın öyle
İnmeyi bilmezsin, aşkı bilmezsin
Ne umdun ördüğün nefsî duvardan
Biraz garip ama ne hoş halbuki,
Dilimde sen varsın, gözlerimde sen.
Bakınca ilk anda bomboş, oysa ki,
Elimde sen varsın, gözlerimde sen.
Şaşırdın değil mi? İlginç bence de,
Bilirsin gündüzler geceye muhtaç
Gecenin ardında duran tan gibi
Şimdi tüm mısralar heceye muhtaç
Benim de gönlüme düşen sen gibi
Öyle bir çağdır ki yaşanan zaman
Benim için nesin, nedir anlamın?
Otur da diyeyim bak güzel insan.
Hele bir ateşi düşsün akşamın,
Nasılsa vaktimiz çok güzel insan.
Mutluysam mutlusun, bir adın sefa,
Bugün bir cenaze kalkıyor kentten,
Kaldırımda yer yer ağlayan taşlar...
Gökyüzü kıyamda, lâkin adetten...
Kepenkler kapanmış eğilmiş başlar.
Sokaklar, caddeler sus pus ve sağır,
Birbirine açılan koridor ve duvarlar,
Bakınca bir çemberi andırır bu labirent.
Koridorda sayısız köşeler ve kenarlar,
Her köşeyi bir çıkış sandırır bu labirent.
Girişinde rastlanır görkemlidir mahyası,
En çetin savaşımız burada geçti bizim
Bilinmez kaç maktulü saklıyor bu ölü kent
Nice düşün cesedi burda düş/tü azizim
Sağ mıdır değil midir yokluyor bu ölü kent
Nice gönül burada çıktı aşk divanına
Öyle bakma bana, yorgunum işte
Belki de uyusam geçecek gibi
Çay demlesen hani, közde,ateşte
Ben değil başkası içecek gibi
Bugünüm zor geçti, tuhaftı biraz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!