Susuz kalmış topraklar gibi çatlamış yürekler görüyorum
Tebessüme kapalı sahte yüzler görüyorum
Utanmayan, sıkılmayan gözler görüyorum
Amaçsız boş dimağlar görüyorum
Kararmış, paslanmış demir gibi kalpler görüyorum
Yüzüne gülen, arkandan konuşan samimiyetsiz diller görüyorum
Âguşunda bir demet gül olsam
Azabında kilitlenip asırlara hapsolsam
Kalbinde bir tutum gam olsam
Evvelin olsam,
Ahirin olsam
Gök yarıldı bu gece
Sensizlik yağıyor üstümüze
Göremiyorlar seni
O kutsanmış gözlerini
Fırtınalar koptu bu gece
Sen giderken...
Ne gökteki yıldızları sayabilirsin,
Ne de fersiz kalan gözleri...
Ne geride kalan güler,
Gün gelir senin de iklimin değişir
Açmaz çiçeklerin,kurur bahçelerin
Anlarsın o zaman kelimelerin gizemini
Duyarsın hepsinin tek tek sesini
Bir sebep beklersin, tek bir neden
Kapılar bir bir kapanır yüzüne
Dönüş başlamıştır artık
Kendi benliğine
Vakit dolar dakikaları tek tek sayarak
Beklemek faydasız
Sen,içimde ölen çocuğun katili
Sen,bir gülüşünle filizlenen umutların sebebi
Sen,gönle huzur veren gözlerin sahibi
Sen,hiç farkında olmadan yaktığın ateşin kor alevi
Sen,sevginin mutluluğun güneşi
Sen,ceylanları kıskandıran bedenin zarifliği
Rayihalar sersem önüne
Dönüp de bakar mısın yüzüme
Anlatsam sana seni saatlerce
Dinler misin beni gönlünce
Yanan ağzıma üflediğin gibi
Gönlüme de üfle anne!
Ateş, dilden kalbe düştü anne!
Kanayan dizime koyduğun pamuğu
Gözlerime dokundur anne!
Kan, gözyaşı olup aktı anne!
Ben miydim
Aklın iplerini salıp
Ruhuna söz geçiremeyen
Sessizliği büyütüp
Karanlığı teselli eden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!