Hakkın kudret sırrıdır,azameti kainat,
Alemlerin Rabbi var,yeri göğü boş değil.
Mülkü ona emanet,odur yöneten kuvvet
İlmi hikmet kuvveti,yapılası iş değil
Beşeri dedikleri,o ademin kendisi
Beden etle kemiktir,ruhtur canlı dirisi
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
kaleminiz hiç susmasın yüreğine sağlık sevgi ve saygılar
Sevgili kardeşim,
Yüreğin her tür sevgi ile dolup taşıyor,her sevgiyi doya doya şiirlerinde sunuyorsun.Şairlik görevini hakkı ile yapıp gerekli nasihatleri veriyorsun,geriside bizlere düşüyor.Yüreğine saglık.Sevgi ve selamlarımla.
Yaşam ve çekişmeler nedendirki ..Sevgi varken çıkar helalmıdırki .bölük bölük gideriz bu ışık kime bakidirki....Sn.AKDENİZ sizi gönülden kutluyorum.....atıl kesmen
İnsan oğlu iyi bil,alemidir çalışan
Gecesi gündüzü yok,zamanını paylaşan
Karıncada bir candır,yaşam için uğraşan
İlim ruhun gıdası,boş durması hoş değil
Tuncay abi meseller yine ders niteliğinde .kalemin yüreğin her daim çağlasın ve şiir deryan gürleştikçe gürleşsin.selam ve muhabbetlerimle...
Harikasın Tuncay ağabeyim. Sadece alkışlamak ve sarılmak geliyor içimden. Ne denilebilir ki!?
Yüreğine sağlık ağabeyim. Seni seviyorum...
Saygı ile...
Turan Orak
Beşeri dedikleri,o ademin kendisi
Beden etle kemiktir,ruhtur canlı dirisi
Gıdasından yaşama,halk eyledi birisi
Ruhtur canın sevgisi,gönül kalbi taş değil
İnsan oğlu iyi bil,alemidir çalışan
Gecesi gündüzü yok,zamanını paylaşan
Karıncada bir candır,yaşam için uğraşan
İlim ruhun gıdası,boş durması hoş değil
Tuncay özü anlasa,imtihandır burası
Kul kulluğu bilmese,ipek olsun hırkası
Neyleyim altın tası,içilmese çorbası
Herkes yan yana yatar.bir birinden baş değil
Bu kadar insanın insan olmasını, onun özünü ve iç benliğini ortaya koyarak düşünmeye ve ben kimim dedirtmeye zorlayan, adeta ruhumuza ayna tutan şiirleriniz ile; marifet yazanda mı? yazdıranda mı? dedirten bu mükemmel eserinize ne yazsak, ne söylesek azdır. Yakında, 'Tuncay oldum göründüm, ete kemiğe büründüm' derseniz biz anlarız .... harikulade bir eser... tebrikler...
Ah benim canım gardaşım___
Çok şükür Rabbime,başaldın yeniden yazmaya.
Sağlığın için dua ediyoruz bütün dostların.
Selam Tuncay Bey!
Allah yar ve yardımcınız olsun.
Kalemin Üstadça duruyor... Yüreğinde öyle... Öyleyse boşa değil Üstad denmesi sana... Şiir harika Üstadım..... Öğüt kabul ettim kendime şiirini....
Saygılarımla....
Fırat Erdoğan
Hakkın kudret sırrıdır,azameti kainat,
Alemlerin Rabbi var,yeri göğü boş değil.
Mülkü ona emanet,odur yöneten kuvvet
İlmi hikmet kuvveti,yapılası iş değil
Beşeri dedikleri,o ademin kendisi
Beden etle kemiktir,ruhtur canlı dirisi
Gıdasından yaşama,halk eyledi birisi
Ruhtur canın sevgisi,gönül kalbi taş değil
İnsan oğlu iyi bil,alemidir çalışan
Gecesi gündüzü yok,zamanını paylaşan
Karıncada bir candır,yaşam için uğraşan
İlim ruhun gıdası,boş durması hoş değil
Tuncay özü anlasa,imtihandır burası
Kul kulluğu bilmese,ipek olsun hırkası
Neyleyim altın tası,içilmese çorbası
Herkes yan yana yatar.bir birinden baş değil
Eyvallah sevgili üstadım...Aydınlatan, öğreten mısralarınızda kendimi buldum sanki..
Bilgeliğinize ve güzel yüreğinize teşekkürler.
Selam ve saygılarımla
çok güzeldi tuncal bey
yüreğinize sağlık
sevgiyle
Bu şiir ile ilgili 13 tane yorum bulunmakta