İrşad İklimi Şiiri - Mehlika Zafer

Mehlika Zafer
10

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

İrşad İklimi

Gel otur şöyle dedi

Belliydi yüreğinde ağır bir yük vardı
Titrek elleriyle Misk-i Amber ikram eyledi
Dudakları sanki doğum sancısı çeker gibiydi
Müjdeye nazır nur'a hazır
Gözleri hiç susmuyordu
Tih çölünde gezmiş gibiydi
40 yıl 40 gün
Sürgünden dönmüş gibi mahzundu
Harun'un yanındaymış
Samir'in karşısında
Çekilirken sakalından Harun
Oniki pınar fışkırmış gözlerinden
Asay-ı Musayı yıkamış göz yaşları
Gel dedi gel otur şöyle
Anlatacakları vardı
Bilgeliği karşısında kırıldı dizlerim
Kimsesizim sanma dedi
Balığın karnındaki Yunus gibiyim
Karanlıkta ve bilinmezliğin ortasında
Bir kıyıya elzem bedenim dua limanında bulmuş kendini
Bende bir maharet yokmuş meğer
Kişi kendinden bilmeli elemi
Sırat-ı Mustakim balığın karnından içeri
Yalnız sanma beni
Tur dağındaki Musa gibiyim
Nehirde yüzdüğümden beri
Gözler önündeyim ve bir o kadar gözden ırak
Kuyuda Yusuf gibi...
Terkedilmişliğin sancısını yutar gibi yutkundu
Nurla taranmış sakallarını okşadı
Sırrı döküldü dudaklarından
Her biri bir inci gibi saçıldı etrafa
Elinde bir tesbih Ahkaf gibi
Yemen'den gelmiş henüz onbeşindeyken
Ne zaman hatırlasa dua buyururdu
Rabbenâğfirlî ve li-vâlideyye....
Anlamadım...
Gizleyemedim şaşkın bakışlarımı
Kırkında dedi kırkında ve bir sır bıraktı avucuma
Bak çocuk dedi bir gün kaçarsan bu şehirden
Bir dost bulacaksın yolda
Adı Salih sade bir kuldur
Binlerce yıldır hep aynı yerde dolaşıp durur
Davet ederse icabet et
Dostu vardır sukuneti sever
Sözünde,aşında,yolunda hep o
Hikmet'tir adı
Çok bilgedir sırların sırrı vardır
Sabra aşıktır, sükuta vurgun
Elbisesi hüsnü niyettir
Davet ederse dergâhına
Gözlerini yum gerçeği göreceksin
Can alır katil değil,
Mal alır hırsız değil
Gönül alır suçlu değil
Bilmezsen sükut et
Öfkelenirsen sükunet evlat dedi
Sükunet...
Bir su kenarında bir çoban edasıyla
Azığın Şuy'ab ın yanında
Bir ateş yak zeytin ağacının altında
Aydınlanacak yolun Nur'un Ala nur
Yürü evlat dedi yürü...
Yolda bir dost daha göreceksin
Ay'dan sorar sana
Güneşten sorar
Yıldızlardan sorar
Arayanların en içlisi
Anlamadım...
Güneşe sor
Aya sor yıldıza sor
Koça sor
Bıçağa sor
Rüyalara sor evlat anlarsın
İklim İklim Diyar Diyar
Karıcancaya sor,ateşe sor
Nemrut'a sor
Gözleri doldu bir dua daha buyurdu
Rabbene’ğfirlî ve li-vâlideyye ve lilmü’minîne....
Ve bir dua daha
Rabbenâ tekabbel minnâ inneke entessemî’ul-‘alîm...
Yüreğim öylesine yumuşamıştı ki
Teslimiyetin huzuru sarmıştı ruhumu
Bir şiir düşürdü yüreğime ak sakallarından tel tel
Ölüm bir an imiş
Hayat bir gün belki bir saatlik uyku
Yola revan olmak gerek bir imsak vakti
Ve göreceksin bitecek her yol bir yatsı vakti
Kıyam kıyam,secde secde
Vakit vakit yürüyeceksin
İbrahimi göreceksin teslimiyete koş evlat
Musa'yı göreceksin, çölleri geçeceksin
Gerçeğe koş evlat,sofralar inenecek gökten
Şükür et
Korkma
Harun gelecek
Hızır gelecek hikmet ile
Sen yola revan ol
Pınarlar fışkıracak taşlardan
Dua dua büyüceksin büyüdükçe alçalacak
Alçadıkça yükseleceksin
Dirileceksin Kemâle ermek için
Damla damla düşecek yüreğine sabır
Bir yol tutacaksın önün hep kahır
Yükün ise epey ağır
Sen yine sabır yine sabır
Selahattin bekler kapısında durma evlat
Üzülme yetişemedim diye
Heyseme selam eyle
Bir imsak vakti yola revan ol
Heysem bekliyor seni bahçesinde
Yetişmek için şehadet iklimine...

Mehlika Zafer
Kayıt Tarihi : 12.5.2022 17:31:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehlika Zafer