Yesevî Irmağı
Yesevî’den doğdu nur gibi, gönüllere aktı sır gibi…
Sözü bal, özü aşk ile çağladı durdu ırmak gibi…
Dergâh kurdu, karanlığa ışık vurdu,
Her sözünde hikmet vardı ırmak gibi…
Asırlar önce doğdu Türkistan’dan bir yüce ırmak,
Ne güzel akıyor, tertemiz ve hâlâ berrak.
Yüce ırmağım, ne Yeşilırmak ne de Kızılırmak,
Eksilmez hiç, akar akar… Umut ve sevgi bırakarak.
Kur’ân-ı Kerim seni teyit ediyor mucizelerle,
Ey yüce gönül ırmağı, hiç durmadan ilerle.
Süsle Türk’ün vatanını yüksek değerlerle,
Sen akmalısın ırmak, can verdikçe aktığın yerlere.
Akıntın verimli toprakları alır götürür ta ötelere,
Başka yerlere de hayat verir, dağılır derelere.
Can bulur toprak sende, kan verirsin bitkilere,
Sen akmalısın ırmak, can verdikçe aktığın yerlere.
Yozgatlı Mehmet Ağa’nın çorak toprağı, bağı, bahçesi,
İstanbul’un Selimiye’si, akan şadırvanlı çeşmesi,
Kıyıya vuran dalga sesi, coşkunun nâmesi…
Seni anar bu sene, asil Türk’ün çehresi.
Bu tabiatın ihtiyacı var ırmak sana,
Sen oradaki cılız söğüt, ırmağa koşsana!
Yemyeşil oldu her yanın, dönüp bir baksana…
Ak yüce ırmağım ak, biraz da bize doğru aksana.
İnsana değer verenler yaşatır Hoca Yesevî gibileri,
Allah’ın hikmetidir, doldurur akan dereleri.
Manevi değerlere sahip olan çıkar birileri,
Benimserler kitlece, takip ederler onu diğerleri…
Dupduru ak, Hak aşkıyla çağla, taş, yan, savrul.
Her demde zikreyle dilinde: “Can, Hak nuruyla kavrul.”
My Poem Halil Köse
Kayıt Tarihi : 15.3.2024 02:33:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!