Kalabalık bir pazar yerinin köşesinde;
Üç beş kafes içinde, keklikler duruyordu.
Sıcak temmuz gününün, yakıcı güneşinde;
Belli ki, yaşlı adam, bunları satıyordu.
İnsanlar gelip geçer; bakarlar tutsaklara;
Kekliklere azat yok; para, para, ah para!
çan eğrisi tersten işlemekte
tümlüğe eksik zamanlara kucak;
kırka iki kala keşfim
bir dehliz, beynimin çıkmazında...
uzaktan bakan benim
Devamını Oku
tümlüğe eksik zamanlara kucak;
kırka iki kala keşfim
bir dehliz, beynimin çıkmazında...
uzaktan bakan benim