Karalamalar 74 - Irk ve Irkçılık

Allah hesap gününde hiç kimseye “Hangi ırktansın,” diye sormayacak. Onu kendisine iman edip etmediğiyle ilgili olarak hesaba çekecek.

Mademki bu böyledir, bir ırkı bir başka ırkın üzerinde görerek ırkçılık yapmak Allah’ın men ettiği, bir şeyi yaparak günaha girmek demek değil midir?Müslüman Allah’a muhalefet etmez, bilakis O’nun rızası dahilinde amel eder.

Allah (c.c.) katında kişinin ırkı değil imanı değerlidir.

O, Hucurat suresinin 13. ayeti kerimesinde mealen “Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır,” diye buyurarak kullarını uyarmıştır.

Bu kesin gerçek karşısında hangi milliyetten olursa olsun ırkçılık yapan bilmelidir ki Allah’ın ayetlerine karşı gelmiştir. Allah’a karşı gelmenin hükmü ise Allah katında apaçık bellidir.

İslam dini hangi ırk, dil ve milletten olurlarsa olsun Müslümanları aynı değerde görür ve o şekilde telakki eder. İslam ırkları reddetmez ama ırkçılığı ve ırkı ön plana çıkartan her türlü görüş ve anlayışı men eder.

Allah’ın men ettiğini övmek büyük günahtır. Müslüman bile bile günah işlemekten sakınır, sakınmalıdır.

Efendimiz aleyhisselâtu vesselâm bir hadisinde “Asabiyet (nesep) davasına kalkışan, onu yaymaya çalışan, bu dava uğrunda mücadele eden kimse bizden değildir,” (Ebu Davut, Edeb, 121) diye buyurmuştur.

Hiçbir ırk bir diğerinden üstün ve değerli değildir. Peygamberimiz efendimiz aleyhisselâtu vesselâm veda hutbesinde kendisini orada dinleyenlere ve onların şahıslarında bütün insanlığa,

“Ey İnsanlar! Rabbiniz (c.c.) birdir, babanız da birdir. Hepiniz Âdem’in çocuklarısınız. Âdem ise topraktandır. Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi, kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerine bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah’tan (c.c.) korkmaktadır. Allah (c.c.) yanında en kıymetli olanınız O’ndan en çok korkanınızdır,” diye seslenmiştir.

Biz şimdi âlemlerin Rabbi Allah’a (c.c.) ve onun âlemlere rahmet olarak gönderdiği habibi Resulü Ekrem Efendimizin uyarılarını mı dikkate almalıyız, yoksa ırk gayreti güdenlerin söylediklerini mi?

Allah, Âdem aleyhisselamdan bu yana kullarına kitap indirmiş, kılavuzlar (peygamber) göndermiş, cüzi irade vermiş ve kişinin hayatı boyunca kendisiyle ilgili vereceği kararları yine kendisine bırakmıştır ki yapacağı tercihte nefsine uyup acze düşerek şeytanın esiri olmasın.

Müslüman aklını kullanmayı iyi bilmeli ve Rabbi’nin (c.c.) men etmiş olduğu şeylerin peşinden gitmemelidir. Çünkü Allah’ın rızasını kazanmanın yolu her şeyden önce Rıza-i İlahi’ye (c.c.) muhalif olmamaktan geçer.19.05.03