Zile’nin Şeyh Ahmet tepesinde
Bir sabah uyandığında iri çam
Yüzlerce çocuk gördü
Pür telaş
Her çocukta bir fidan
Boz yamaçlar yeşile kesecek dedi yine
Zaten yeşile kıyılıydı nikâhı buraların
Yaklaşık
Üç yüz sene önce
Yakacak için
Tarla için
Dam için
Tükenmişti yamaçlarda çınarlar
Yeşil boşanmıştı doğadan
Bir Şeyh Ahmet tepesi kalmıştı ağaçlık
İri çamın dibindeki yatırın korkusuna
Değmemişti insanlar bu tepede
Hiçbir çamın dalına
Yıllar yılı öyküler anlatıldı
Efsaneleşti Şeyh Ahmet
İri çam kendini korudu söylenceler içinde
Alt dallarına çaput bağladı kadınlar
Adaklar adadı
Ne dertler dinledi ulu çam
Ne günler gördü bu tepede
Yıllarca balta seslerine tanık olurken
Yüzlerce çocuğu görünce cıvıl cıvıl
Ellerinde yeşil başlı fidanlar
İnce parmaklar eşeledi yamaçları
Sonra kocaman bir levha ilişti gözüne
Gençlik ormanı
Sevinç gözyaşları döktü usul usul
Islattı yapraklarını
Yavaşça bir şey söyledi sanki dibindeki yatıra
Şükür gibi
Zaten çok severdi çocukları
Daha bir sevgiyle baktı onlara
Kayıt Tarihi : 5.8.2014 07:40:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet Yardımcı](https://www.antoloji.com/i/siir/2014/08/05/iri-cam.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!