IRGANDI KÖPRÜ'SÜ
Hıçkırarak ırlarken geçmiş zaman
Geleceğin korkusundan
Irgandı antik köprü salıncaklarca bir an
Bursa’nın nadide gerdanlığı
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
'Irgandı köprü'sü'nün altından
Gökdere’nin köpüklü selleri geçer
Üzerinde sanat yelleri eser.
mahvelde güzel çay içilir hocam.
Bursa 'mızın çok önemli güzelliğini ve tarihi eserini çok güzel anlatmışsınız değerli şairem.
Şair, kendi evreninin 'en dikkatli, en korumacı' sahibidir... Sadıktır, sevgisini esirgemeden bağlanır köyüne, kentine, şehrine...
Bu şehir eğer Bursa ise, 'susmak' gerek... Hiç itiraz etmeden hayranlıkla, zevkle, huşu içinde bakmak, gezmek ve yazmak gerek...
Öyle çok ki şiire ilham, şaire söz... Bana bir tek altı asırlık çınarı yeter, Uludağ'ın eteklerine kurulmuş, gölgesinde bir alay insanı dinlendiren ve tarihe tanıklık eden...
İnce ruhunuzu, duyup hisseden şahsınızı saygıyla, hürmetle kutlarım İnci Hanım...
Gerçekten beğeni ile okuduğum harika bir şiir,yüreğine ve düşüne sağlık değerli şiir dostum,okurken büyük haz aldım,tam puan + Antoloji
Bu güzel Şiiri video film olarak seyretmek isterseniz, lütfen en alttaki link'i kopyalayıp Facebook'a yapıştır yapınız.
Benim sayfamdan da ulaşabilirsiniz.
İnci Hanım'a tebrik ve takdirlerimi gönderiyorum.
Sevgi ve saygıyla.
Dostça ve sağlıcakla.
'GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ'
***
*** Video film olarak Facebook’a aşağıdaki linki 'kopyala yapıştır' yapınız.
https://www.facebook.com/photo.php?v=856149787744756&set=vb.100000492279706&type=2&theater¬if_t=video_processed
Hıçkırarak akar eski zamanlar
sanki endişeni
altin da
salınarak gecen
kopuk tamamlar
Bursa’nın incisi gunesi mahi
Tarihin tanıgi
Köprüler şahı
Kim bilir üzerinden kimler geçtiler
Sırtında taşıdın kaç sultan
her biri ayri bir deger bictiler
Selamladın kaç padişah
oldun yol geçen hanı
gunumuz ülkemde varmi aaah
misalin benzerin hani
sira sira dukkan köprülü çarşı
ustunde onlarca insanla her an karşı karşı
Seyret gıpta ile ve
Tüm heybeti 'Setbaşı Köprü'sü
Yıpratamamış seni asırlar zaman törpüsü
Yorulmamış malzemen
Barındırır sanatçıları bünyen
Sıralanmış üzerine her tur sanat atölyen
Sağlı sollu katar gibi
Neler yok ki içlerinde
Hepsinde ayrı sergi
Hat-ı,Kat-ı’sı, Ebru’su, Tezhip-i,
Ağaç oyması, sedef kakması, seramiği
'Irgandı köprü'sü'nün altından
Gökdere’nin köpüklü selleri geçer
Üzerinde sanat yelleri eser.
tur turev..
yazilabilmesi kabil ise de.. bu hali bile guzel..
lirik coskun icten..
kutlamama kabil degil
harika asma bahcesi ile yalniz babil degil..
madem artik boyle saglam yapamiyoruz
gecmis tarih karsisi saygi ile egil.. bence..
bu vesile saygilar.. sunarim.. hurmetlerimle.. imza fakir..
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta