Giyin libasını kuşan sarıyı
Niye saçlarından attın karayı
Mekan denilen koca alemde
Kul ettin başıma yalan dünyayı.
Niye gözlerinde söndü ışığın
İstanbul sevdiğim yar
Dolaştım diyar diyar
Anlamayacak ne var
Ey sevgili İstanbul.
Denizinde dalgalar
Hüzün yağmuru sağanak mevsimi
Zamanı gelmemiş rüyalarımda
Uyudum uyanmadım
Hava soğuktu
Ben miyim sırtını dönen ben miyim yarını olmayan
Baharı yaşamayan ben miyim?
Bir Mısır yosması Bağdat varoşlarında
Kevliye çadırında gözleri mahmur
El eder Haziran cehenneminde
Ürkek adımlarla geçilen sokaklarından
İliklerimizden günah süzülür
Gönlümüze özlem yığılırdı.
Tüm masallar bir varmış
Bir yokmuş diye başlar
Nedense zaman denen şey
Ya gelecekte
Ya geçmiş.
Kapılmış bahtımın yeline
Gidiyorum yol bendedir
Düştüm gurbetin yoluna
Gidiyorum yol bendedir.
Nem var nem yok önümdedir
Akşamlar
Bende akşamlar
Senin olsun ay ışığı
Senin olsun aydınlıklar
Benimkisi gam kervanı
Döner bende akşamlar.
Yoruldum her sabah akşam olmaktan
Ellerim boşluğu yakalar
Her ümidi boğar ümitsizlik
Tutunduğum her dal
Açıldığım her yürek yaralar beni
Yorulur akşam olurum.
Yele verdin saçlarını
Çatıverdin kaşlarını
Bilemedim suçlarımı
Niye gülüm niye niye
Yoruldum can diye diye.
Bu kış
Gözlerinde dondum
Üşüdüm üşüyeceğim
Hayalin bile yetmeyecek çözmeye beni
İçine düştüğüm fırtınalar
Uğuldayacak beynimde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!