Zülfüyâre dokunduk bir kere
Çare olmak kolay değil derdine
Bilirim köz attım ateşine
İzin ver ne olur ilaç olayım yarene
Bana kolay mı geliyor bu ahlar
İlâhî aşk ile her anı yaşar,
Ruhunda feyz-i meveddet arar.
Ferah kılar gönlü, aşk-ı pâkinde,
Ağyarı bırakır, dostu seçer yar.
Nûr-ı hüda ile yolunu bulur.
Açılsın kapılar ardına dek
Gelsin dostlar haneme benim
Sevdanın ateşi yakana dek
Gönül kapım açıktır benim
Kapansa da tüm kapılar yüzüme
Baktım baktım tanıyamadım kendimi
Bağırdım haykırdım duyamadım kendimi
Sağımda solumda göremedim ben seni
Yoklukta arıyorum kendimi
Dert benim tasa benim kime ne
Neşe ben de keder bende kime ne
Hayata boş vermişim
Benim derdim kime ne
Derler ya düğün iki kişiye
Zülfüyâre dokunduk bir kere
Çare olmak kolay değil derdine
Bilirim köz attım ateşine
İzin ver ne olur ilaç olayım yarene
Bana kolay mı geliyor bu ahlar
Lugat'ı dil ile söylenen
Gönül telinde dinlensin
Lugat'ı dil aynı olmazsa
Gönül çabuk incinir
Gönül isterse eğer
Ağır ağır çıkarken hayat merdivenlerini
Maziye dönüp seyreyledin mi hiç
Bir ah çekip yürekten
İki damla gözyaşı döktün mü hiç
Ağır ağır çıkarken hayat merdivenlerini
Mah-ı cemâlindir, gönülleri mest eden,
Eşsizdir hüsnün, aşkı yâre tefsir eden.
Ruhunla meşbu’dur, aşk-ı ilâhiyle,
Yıldızlar da meftun, her dem seni seyreden.
Ezeldendir bu sevda, dillerde destan,
Merhametinle âşıkların gönlünü eden.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!