Öyle bir çiçeğim var ki yaprakları sararmış bir dalın arasında dimdik duruyor. Sanki solgunluk ona sıçramayacak, o pespembe rengini kahverengiye dönüştürmeyecekmiş gibi...
Bende öyleyim sırtım dik, içten içe koyulaşıyorum.
Hani dedim ya hoşçakalabilseydik diye sanırım ben kalıyorum gitmek üzere sende kal pembemin içinde.
Ellerin,gözlerin,burnun,kulakların,
Heyy! hadi ama biliyorum ne düşündüğünü.
Beni seni değil bizi düşünüyorsun bizi.
Dudakların kukla misali düşündüklerimin oyuncağı.
Bana bak gözlerimde gözlerini görene kadar bak.
Oturuyorum balkonumda
Kuş sesleri doluyor kulaklarıma
Bakıyorum gökyüzüne
Duygudan yoksun, derbeder ışıksız bir sokak gibi görünüyor gözüme.
Oturuyorum balkonumda
Havada fırtına kokusu,
İnsanların ellerinde bayraklar,
Şehrin göbeğinde can pazarı,
Gri bulutların altındaki martılar isyandalar.
Anaların kucağındaki çocuklar,
Bıkkınlık ve yorgunluk çökmüş üzerime
Yine aynı yerde duraktaki banktayım
Tren garında otobüs bekleyen bir yolcuymuşum meğer
Dudakları suskun, elleri nasırlı, gözleri bulutlu...
Yanlış yerde yanlış zamandaymışım meğer
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!