Bu, çelikten neştermi?
Yahut kan içen kirpikmi?
Bu da, şarabın verdiği neşemi,
Yahut baygın gözlerin bakışımı?
Hangisidir?
Bu, gölün üzerine düşen çiğmi?
Sevgilinin yüzünden utanıldığı için haya terimi?
Yoksa cilveli, zalim sevgilinin alnında beliren ter mi?
Doğu güneşi mi düzgün selvi ağacının tepesinde yer almış?
Belâ-ü musibetmi?
Yoksa (sevgilinin) boyu ile yanakları mı?
Bunlardan hangisidir? .
Bu, madenden çıkan yakut mu,
Aşıkların can gıdasımı, hayat suyumu
yoksa şeker saçan ve yakutu andıran dudakmı?
Bu, hayat suyunun damlası mı,
Çene kuyusunun çukurunun sızıntısımı,
İrem bahçesinin elma`sımı,
Yahut da sevgilinin çenesinin altındaki tombulluk mu?
(Divan)
Zeynel Açıkgöz
Kayıt Tarihi : 26.4.2010 09:35:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Gariban Zeynel](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/04/26/irem-bahcesi-3.jpg)
Belâ-ü musibetmi?
Yoksa (sevgilinin) boyu ile yanakları mı?
Bunlardan hangisidir? .
Bu, madenden çıkan yakut mu,
harikaydı arkadaşım,yüreğine sağlık
kutlarım,kalemin daim olsun
sevgiyle kal e mi
TÜM YORUMLAR (2)