İptida vücudun yapan üstada
Bes eylerim daim besten içeri
Sununca o pîrim bir kâse bâde
Aşk-ı Mevlâ girdi resten içeri
Hep böyle devreder felekler burçlar
Kendi kendim bildim affoldu suçlar
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
YÜREĞİNE SAĞLIKK KALEMİN DAİM OLSUN...TEBRİKLER...!
Gelirsen tansın
Gidersen batansın
Terazim tartmaz olmuş
Bozanlar utansın.
Kamışım.sazım
Dinmezki sızım
Yok ise arım
Her şey yazarım
Sayın Selçuk siz bana çok güzel anlattınız, ama ben gene de, bir burda, bir kabede olan ermişlere inanmıyorum.
İnandığım tek tanrı var o da insanın vicdanı. Eğer insanda vicdan denen, acıma hissi yoksa Allah yoktur. Allah elbetteki vardır ve o yüce Tnrı evrenin yaratıcısıdır. Ve hiçbir koşulda, ortağı, ve ne kadar dürüst olursa olsun, ölümlü fanilerden birisini kendine vekil seçmez. Allah okadar aciz değildir ve
istediği an kainatın altını üstüne getirir.
Bu bakımdan bana göre evliyalar bir hurafe.
Yani her yeri gezmişler bir anda. Bunasıl olur?
toprağı bol olsun
Sayın Seyrani, Tunus, Tırablus Fas'tan içeri...
Burada benim anladığım kadarıyla, hakkın ona tanıdığı imtiyazla rüyasında oraları gezip, tozmuş.
Yani ben bunu anladım. Şimdi bu mübarek adam, acaba ermiş mi?
Gerçekten, gerçek hayatta ermiş var mı?. Yoksa dürüst insan mı vardı?
Kusura bakma sayın Selçuk be cehaletime verin. Ben sizin gibi, yorum yapamıyorum..
İşte bu yüzden demiştim. Bu ibtidâ o değil. Bu anlamını ben de bilmiyordum. Osmanlıca Türkçe sözlüğe baktım, burada eşsiz (yegâne) anlamında kullanıldığına karar verdim. Bes kelimesini yanlış bulmuşsunuz. Farsça'da (ki bizim edebiyatımızda aslen hep bu anlamı kullanılır) kâfî, yeterli anlamındadır. Önce bu anlamda değil mi diye tereddüt ettim, Arapça'da azap, şiddet, korku anlamına da geliyormuş. Zannımca (aşağıda iki seçeneği de yazdım, ikisi de olabiliyor ama) yine bildiğimiz anlamda kullanılmış. Gerçi pîrin sunduğu aşk içeceğinin kafadan uzaklaştırdığı şey olarak alırsak yine Arapça anlamı daha yakın durmuyor da değil. Yani ben önce ondan çok korku duydum. Ama pîrim bana asıl yol olan sevgi yolunu gösterdi.
Evet galiba en doğrusu da bu. Çünkü sonraki dörtlükte de feleklerin de bunun üstünde döndüğü söyleniyor. Yani önce korkuya düşmüş ama pîri ona bu (aslında iki yol da geçerlidir) yollardan en güzeli olan sevgi ile gitme yolunu göstermiş.
Res kelimesini hiç duymamıştım. Re's olursa baş oluyor.
Ben böyle anladım. Benden bu kadar.
ipdida: başlangıç
bes:bireysel
res: sözlükte bulamadım.
İmdi sayın Selçuk bu Şiiri bize açıklamasını yapın da aydınlanalım.
Yok, diyor ki bu eşsiz vücudu yapan üstada (veya dan)
1. tamam, sensin dedim
2. korku üstüne korku duydum
(Fakat) pîrim bir aşk içeceği sundu da
Mevlâ sevgisi (ancak o zaman) girdi başımdan içeri
Felekler burçlar da hep böyle (bu sevgi üstüne) dönerler
Ben kendimi (onun yanındaki kıymetsizliğimi) anlayınca suçlarım (da) affoldu
Üçler yediler (kırklar) bana aşkın kitabından
Dersler verdiler (derin mi derin)
Seyrânî'yim, ben de Hakk'a dayandım (teslim oldum)
Şükür gaflet uykusundan uyandım
Gönül iklîmini gezdim dolandım
Tunus, Trablus, Fas'tan içeri...
Yani beni pîrim (hocam, üstadım, şeyhim) içinde bulunduğum gafletten uyandırdı da (inşallah) kurtuldum diyor.
Bizler için burada üç bilmece var. İptida muhtemelen Türkçede alışık olduğumuz iptida değil bu bir. Bes muhtemelen Farsça'nın kafi anlamındaki 'bes'i değil, bu iki, res'e gelince...
Aklıma bir fıkra geldi ya: Hani şu, 'Yarpah de dedi, dedih, torpah de dedi, dedih, körpüye gelince ... :)))
Res'e gelince de biz öyle olduk işte...
Bu şiir ile ilgili 52 tane yorum bulunmakta