Bir sönük sevda güneşi doğdu şehrime
Üşüdüm güneşi yükseldikçe göğümün
Çaresiz umutlar el ele vermiş
Bir türkü tutturmuşlar göğün rengine
Yanılıp da karanlığında umut bulduğum
Güneş dolunca odama
Uyanmıştım aslında
Tatil refleksiyle sarılıp yorganıma
Şımardım ev halkına
Bir avuç suyla son buldu rüyam
Son sayfadan sonrası hayal kırıklığıydı
Banaydı tüm mısraların
İçimde tükenmek bilmeyen bir bencillik
Kıskandım seni binlercesinden
Bazen sevgisizliğin acizliğini üzerime sıçratmayı yeğledi sevmeyenler
Ne güzel olurdu güne
Alt dudağından bir buseyle başlamak
Güzel gözlerinde kendimi gördükçe
Yaşadığımın farkına varmak
Akşam olup giderken sen
Hoşçakal deyip, dönüp tekrar baktığının farkına varıp
Kulaklarımda bir uğultu zaman zaman
Gamzelerimde bir çukur
Saçlarımı savuran bir rüzgarda
Bir özlemişlik yaşı dökülen gözlerimden
Uçuşan tozda toprakta..
Kız kulesinin hayali rüyalarımda
Peki ama daha neleri kimleri kaybedeceksin benim gibi…
Peki ama hiç düşünmeyecek misin kendine dur demeyi..
Senin hayatın çok geniş
Eksilttiklerin kadar yenileri ekleyebiliyorsun
Ancak sarhoş olduğunda sayabiliyorsun kaybettiklerini
Ne çok kızıyorsun değil mı rakına bok attığımda
Yokken sen bende
İçimde bir derin mezar
Duyguların hapsolduğu bir kabir..
Aşılmaz, geçilmez bir duvar
Bir sıcak dokunuşta unutup da gideceğini
Günün doğuşu kara olmalıymış
Başka tabir gelmiyor akla
Gözlerinin ışıltısında...
Sabahları ilk açışında gözlerini
Binbir parıltı saçtın günüme
Yarınım yok bilirsin
An var bu gece
Bir tek anında
Binlerce anı var..
Geçmişten miras kalacak olan...
Hatırlamak istediğinde
Kendimce savurmuştum silgiyi
Karaladıgım yanlışları temzledim rastgele
Masalsı düşlerden yaşları kurutup
Tebessüm serptim kalemin ucuna
Akıttım mürekkebiyle eksik yaşantıları
Sığındım anıların ayakta tuttuğu günüme..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!