İPEK SESLİM
Ben o yâre, açamadım içimi
Şiir yazdım, mısralara gizledim.
Öyle lâtif, öyle nâzik, kibar ki
İpek sesli, ben sesini özledim.
Ebrûlar yay mıdır hilâl kaşında?
Gözüm kaldı, ekmeğinde aşında
Kolay değil, bilgisayar başında
Net’i açtım, “açan” diye gözledim.
Bu şov yoksa, âşıkların şovu mu?
Çıngı çıkmaz, ben çalsam da kavımı
El tetikte, göz üstünde avımı
Vurmak için, nişan aldım gezledim.
Âşıklar aramaz, öyle ki içli
Kumral, siyah, sarı, kınalı saçlı
O öyle ki, “çıt kırıldım” mîzaçlı
Ben o yâri, nazlandıkça nazladım.
Aşka düşmek, tarihi bir olay mı?
Aşk kalpleri, parlatan bir kalay mı?
Âşık olup, gönül gütmek kolay mı?
Aşkın ile, gece/gündüz sızladım…
02/11/’10
Hanifi KaraKayıt Tarihi : 2.11.2010 21:17:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gönlüne sağlık
Sanal da olsa, güzel dostlukların kurulduğu ortam internet.
Özellikle kahvelerde, amaçsız ve anlamsız sokaklarda dolaşmaktansa bir şeyler okuyup değerlendirmek, güzel şeylerle uğraşmak, edebiyatla, şiirle iç içe olmak, yeni arkadaşlar edinerek yeni hayatlara, yeni fikirlere dokunabilmek, yerine göre gönüldaşlık, sırdaşlık, muhabbet ehli olmak güzel şeyler.
Bir de mutlaka dikkat etmemiz gereken, mümkünse hakarete varacak itham ve ifadelerden kaçınmak ve yukarıda da dediğim gibi ifrata kaçmadan hissiyatı da yakalayabilmek…
İşte bu şiirde işlenen temel konu da ağırlıklı olarak bu.
Her ne kadar son dörtlükte hissiyatın adına “aşk” denilmişse de, illaki “âşık olmak”, aşkla sevmek değil kasıt.
Âşık kadar aşkla değer vermek…
Yani, insan olana insan gözüyle, gönül gözüyle bakabilmek.
Hissiyat (aşk) kalplerin kalayı olduğu kadar, ruhun da genç ve dinamik kalmasının sebebi.
RUHU GENÇ OLANLARIN DİLİ KIVRAK OLUR.
Aşk, âşıkmış gibi söyletir, yazdırır…
Sevgi ve saygı rüzgârları esenliğiniz olsun diyor;
Günün şiiri vesilesiyle Şair Hanifi Kara’yı kutluyorum.
Hikmet Çiftçi
17 Şubat 2016
TÜM YORUMLAR (11)