İç denizimin çatlamış toprağından gelir ses
Bir ses ki şiir yüzün kadar eskitilmiş aksanı
Şefkâtin üç göbek ötesi nüfusuna kayıtlı
Tizinde Raskolnikov vicdanlı
İcatsız lisanın harfleri ağlar
Arzucanım; Çayında çıra yanar
Göğümün ağzında cehennem meşâlesi
Külüne muhtaç iken
Eskiler neden yeniler kendisini?
Unutuşa kırmızı çizgi çekmiş
Daha koyulaştırır yâdın rengini
Kapkara seyrin son durağı özlemli
Pembesine takılır gözlerim
Düş kadar yakın şeftali çiçeğinin
Bir de tuttuğu aynada
Çorağıma saklı dikenlerin derin izlerine
Tinsel sevinçli hüzün doğuveriyor birden
Tüm kırılganlıklarımdan
Gül desenli ipek şal örüyorum
Sabah ezânı vakitlerinde
Üşümüşlüğe sarıp sarmalıyorum durmadan…
Kayıt Tarihi : 16.5.2010 13:04:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mavi Umay Şükran Ay](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/05/16/ipek-sal.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!