Şiir düşkünü...
Sıkıştım gölgesine, kayıp kelimelerim
Yine senden hallice tüm vakitler
Uzunca gelir her kısa anın
Nefesi kesik mahzeni dar kastelim
Ne idüğü belirsizlik çemberinden
Çıkamadım kaçıncı başa dönüşüm bu
Nice hastalıklı sözlerle paylaştım yalnızlığımı
İs kokulu buğdayın yakılmış sazındayım
Sızımdan dağladım yaralarımı bile
Bekliyorum neye gebe yalnızlı yarınlarım..
Şimdi hangi su beni paklar, gürültülü göğün garkındayım
Baharımın sonsuz uzağındayım doğrusu faydasız nevruzum
Sana yenilmeye muktedirim
Artan yanlızlığımın müfterih sonsuzluğunda...
Ey göynüme batan ruhum,
Yerden yere vurayım seni
En güzel akşam güneşinden tekrar doğurayım kısırlaşmış döngüme
Kahrolayım bir elvedanın eşiğinde ...
Ruhumun mukabelesinden bu mehabetli sevmelerim
Halbuki yokluğun ruhumda duyu kaybı
Başıma secde ettiğim bir uyanış
Meczup bir hiçlikle tanıyorum bu yanımı
Söndürdüm sigaramı bir menşei sonsuzlukta
Ruhum zifiri kan gövdeye muhattap
Nasıl da sarhoşum bu kadar farkındalıkla
Hâki gökyüzünün mavi gövdesinde
En aşırı gün bitiminde öksüz maviler
Bükülü zamanlar menevişli sinemde bir gaile
Sanırsın zapta geçecek en öteli yalnızlık
Kışlık hayadların çicek açması serendipçe
Kırık camlı penceremde hep gece
Mümessili de tüm travmalarıma
Hicaptan kalma bir nezaket sendeki sevda
Taammüden cinayete teşebbüsle
İçimi yine kendime dökerken
Gözyaşım gözüme en iyi losyon
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!