“Ne mümkün bunca ateşle şehid-i ışkı gasl etmek
Cesed ateş kefen ateş hem ab-ı hoş guvar ateş”
Şeyh Es’ad Erdebilî.
İNTİZÂR
Bir adamın üzerinde ağırlığı gözlerinin
Çöl güneşinde mi erimiş yüreği, Leyla senin
Saatler, günler aylar bilmem kaç zaman
Bütün hücreleri düşmüş özlemine gelişinin
Hararetin derecelere tırmanması azar azar
Nabzını tutmakta geçmiş ve gelecek anların
Na’at yazar yıllara aylara sığmayan sevgiliye
Gül kokusuna gül hasretine gül tenine intizâr
Eser zaman içinde herkese değmeyen rüzgar
Binler içinde yazgı oku sende bulur karar
Ne edersen et simalar renkler cevap vermez
İlla da o pembe gül yüzlü yâri hasretle intizâr
Mısralarda mı kalsın pembe gül adın yadigâr
Dağ dağ sinem, söyle seninkinde taş mı ne var?
İnim inim inlemez misin bu firak acısına
Gül kokusuna gül tenine gül, ebediyen intzâr
Kaprislerine dayanır mı bu civan yürek yâr
Benim, tel tel peşindeki o yele saçlar
Gün olur aklaşırlar, ağlarsın yaktığın bu ateşe
Gül kokusuna gül tenine gül mevsimine intizâr
Hüseyin Arslan-İstanbul.
Kayıt Tarihi : 29.4.2006 19:11:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hüseyin Arslan 2](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/04/29/intizar-42.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!