Avuçlarından dökülen kum gibi tez geçsin onunla vakitler
Bir uçurum gülüne vurulup ulaşma çabasında düşer gibi
Bıçak kessin ayrılık
Bileklerini keserken sevdanın
Bir çığlık susasın arkasından
O eski yangının küllerini karıştırırken hüzün dolsun gözlerine
Yanaklarını ıslatsın bir kaç damla yaş
Bu yağmur... bu yağmur... bu kıldan ince
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik
Devamını Oku
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik



