İntizam içinde kurulmuş hayat.
Bozmaya senin hiç gücün yeter mi?
Ezelden ebede böyle saltanat.
Yazmaya senin hiç gücün yeter mi?
Dağlar dizi dizi, ovalar dümdüz.
Ummanlar heybetli, ummanlar gürbüz.
Şafakta doğan her güneşi gündüz.
Çizmeye senin hiç gücün yeter mi?
Karanlık çökünce var, gündüz yoklar.
Ayın etrafında bir hayli çoklar.
Hilalden güneşe zamanı yoklar.
Dizmeye senin hiç gücün yeter mi?
İlahi bir emir gelince haktan.
Durmaz parçalanır yeryüzü çoktan
Dağ taş ayrılırda kara topraktan.
Kazmaya senin hiç gücün yeter mi?
Buluttan düşerken dumanlı dağa.
Damla damla iner çağlardan çağa.
Yağarak sel olup bahçeden,bağa.
Gezmeye senin hiç gücün yeter mi?
Zerreye can veren o kördüğümü.
Yalancı hayatı, gerçek ölümü.
Sır ile kaplanmış, olan düğümü.
Çözmeye senin hiç gücün yeter mi?
Vicdanı kalbinde, aklı beyinde.
Sırrına mazhar ol düşün zihinde.
insanı yaratmış intizam içinde.
Düzmeye senin hiç gücün yeter mi?
Hücreden vücuda can veren hüda
Kocaman bir yapı, küçücük oda.
AKÇA hayatını bir katre suda.
Süzmeye senin hiç gücün yeter mi.
Abdulkadir Çakmak
Kayıt Tarihi : 29.10.2024 00:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!